Mavi ay aslında ikinci dolunaydır. Takvimlerimizde bir aylık zaman diliminde ikinci kez Ay dolunay evresinde olursa bu olaya mavi ay deniliyor. Örneğin 2015 yılının Temmuz ayında bu gece yaşanan olay bir mavi ay olayıdır. 2 Temmuz’da Ay dolunay evresinde iken bu gece 31 Temmuz’da Ay’ı ikinci kez dolunay evresinde görüyoruz. Bu her ay veya her yıl gerçekleşmiyor. Çoğunlukla ayda bir kez dolunay evresi ile karşılaşıyoruz. İkinci kez karşılaştığımızda ise bu karşılaşmanın daha az, nadir olarak gerçekleştiğini belki de belirtmek için yaygın kullanımıyla bu karşılaşmaya mavi ay deniliyor. Dolayısıyla Ay’ın rengi maviye bürünmüyor. Bu gece gökyüzüne baktığınızda tam da göreceğiniz şey sıradan bir dolunay olmalı. Ancak bu gecenin diğer gecelerden bir farkı var. Ay’ın Dünya’ya olan uzaklığı 360 bin kilometre kadar olduğu için biraz daha yakın ve biraz daha parlak. Gözlem yapmak için güzel bir zaman olabilir 🙂
Mavi ay hakkında NASA’nın hazırladığı video:
Sonraki mavi ay ise 31 Ocak 2018 tarihinde görülecek.
Bugün medyamızda, çoğunlukla gazetelerimizde yer alan bazı “fal yorumlarına” mavi ayın alet edilmesi sonrası Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi’nden bir açıklama yapıldı. Bu açıklamanın tam metnini yazımızın sonuna ekliyorum:
Basında son günlerde “Mavi Ay” konusunda çıkan haberler merak uyandırmış, bu haberlerdeki bilgi yanlışlıkları üzerine kamuoyunu doğru bilgilendirme gereği oluşmuştur.
“Mavi Ay” bir tanıma göre bir takvim yılı (Güneş takvimi) içerisinde gerçekleşen 13. dolunay evresine verilen geleneksel bir isimdir. Ay takvimlerinde, bir takvim ayı aynı evre ile başlar aynı evre ile biter. Anack bizim de günlük olarak kullandığımız Güneş takvimlerinde bir ay bizim astronomide “sinodik dönem” dediğimiz ve birbirini takip eden aynı iki evre arasında geçen süre (örneğin iki Dolunay arasındaki süre) ile tanımlanmaz. Böyle tanımlanmış olsaydı her ay 29.53 gün sürerdi. Oysa ki Güneş takviminde aylar 28, 29, 30 ya da 31 gün sürer ve toplam bir yıl da 29.53 * 12 = 352.2 gün değil 365.25 gündür! Bu nedenle bir aya aynı evreden (sözgelimi Dolunay ama Yeniay olsa da farketmez, ilkdördün olsa da) iki tane denk geldiği olur. (Aynı nedenle Ramazan ayı her yıl 11 gün öne kayar!) Güneş takviminde bir yıl yine bu nedenle 12.37 tane ayrı evreden içerir. Bu 0.37’ler birleşip 2-3 yılda (tam olarak 2.7 yılda) bir 13. Dolunay’ın bir yıl içerisine sığmasına neden olur. İşte böyle olduğunda gerçekleşen 13. dolunay “Mavi Ay” adını alır. Adını, İngilizce’de eski bir terim olan ve “ihanet eden” anlamına gelen “belewe” kelimesinin zaman içerisinde “blue” yani mavi kelimesine dönüşmesinden alan bu kültürel olgu, insanlar bir yılda 12 dolunay beklerken gerçekleşen 13. dolunayın takvime “ihanet” ettiği göndermelerinden alır. Ay’ın rengi ile hiçbir ilgisi yoktur. Sky & Telescope dergisinin Mart 1946 sayısı genel kabul gören orjinal tanımı alıp (yanlış anlayarak) bir ayda gerçekleşen ikinci dolunaya ilgi çekmek üzere “Mavi Ay” demiştir. Ay ancak çok özel durumlarda, volkanik patlamalar gibi Dünya’nın atmosfer parçacık yoğunluk, boyut ve yapısını kısa sürelerle değiştiren doğa olayları sonrası “mavimsi” bir renkte görülebilir. Çok çok nadir gerçekleşen (ve hiçbir kati dönemi olmayan tamamen rastlantısal) bu olayın 31 Temmuz 2015’teki Mavi Ay’la hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Dolunay her zaman olduğu renginde görülecek, Ay’ın yörüngesi üzerinde özel bir konumda gerçekleşmeyecek ve Ay bu sırada her zamankinden daha büyük ya da daha küçük de görünmeyecektir. Sonuç olarak, “Mavi Ay” kavramı tamamen kültürel bir olgu olup herhangi bir özelliği yoktur.
Kamuoyuna Saygılarımızla,
Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi
Gökhan Atmaca, Bilim Uzmanı (MSc.)
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca