Birkaç yüzyıl kadar önceye gidelim, eminim ki bir çok yapının ahşap olduğu düşüncesi aklınıza gelecektir. Sanayi devriminin etkileri ise henüz yeni yeni kendini gösteriyordu. 1930’lı yılların başında uçaklar ahşaptan yapılıyordu mesela. Hatta ahşap denizaltılar bile vardı. Sonra modern dünya yüzyıllarca ahşap üzerine kurulu olan mühendisliğini değiştirdi ve yapılar da günümüz dünyaya çok hızlı bir şekilde değişti.
Biliyoruz ki, ahşap gemilerin bile suda yüzdürülmediği bu çağda ahşaptan uzay gemisi yapmak akılcı değil. Bu yazımızda ise bunun en temel nedenlerine yer vereceğiz.
Southern California Üniversitesi’nde Astronotik Bölümü’nde profesör olan Mike Gruntman “Güç açısından, ahşabın oldukça iyi” olduğunu söylüyor. Astronotik uzay uçuşu ile ilgili bir bilim dalıdır. Gruntman bir roket fırlatma stresinin altından kalkabilecek ahşaptan bir uzay aracını inşa etmenin mümkün olabileceğini düşünüyor.
Uzayda yapılacak bir yolculuk için bir ahşap gemi yapabilirsiniz, ancak bunun bir sürü sorunu olurdu. Organik madde olan ahşap bir miktar su içerecektir. Vakumda, yapıyı etkileyecek şekilde su sızacak ve buharlaşacaktır. Bu da özellikle vida ve bağlantı yerlerinde problemler oluşturacaktır. Bu süreç birkaç hafta veya ay içinde gelişse bile, uzay aracının bütünlüğü bozulabilir.
Hepsi bu değil. Gruntman “bir uzay aracının yapısı sadece her şeyi bir arada tutacak şekilde çalışmadığını” söylüyor. Aynı zamanda iki anahtar role sahiptir. İlki, bir uzay aracının yapısı termal iletkenliği sağlamalıdır, yani ısı uzay gemisinin tüm yüzeyi boyunca dağıtılabilir olmalıdır. Bu bir uzay gemisinin bir tarafı doğrudan Güneş ışığına maruz kalırken diğer tarafının karanlıkta kalmasından dolayı önemlidir. Yahut geminin bir ucunda iticiler ateşlendiğinde. Eğer bir uzay aracının gövdesi yeterince iletken değilse, diyelim ki alüminyum yerine ladin veya hikoriden yapmış olsaydı, geminin belirli kısımlarındaki yoğun ısı bataryalara ve diğer önemli bileşenlere zarar verebilir.
İkincisi, bu uzay gemisi yapısı elektriksel iletkenliği sağlamalıdır, iç yapı yüklenmesine karşı korumak ve uzay aracının topraklamasına izin verir. Eğer bir ahşap uydu 300 kilometre yukarıda uzayda yörüngede dolansaydı, bu aşırı yük etrafını çevreleyen plazma içinde basitçe dağıtılabilirdi. Fakat daha yüksek yörüngelerde, ahşabın zayıf iletkenliği bir felaket olabilir. Ahşap zaman geçtikçe gaz saldığı için bu hassas sensörlere ve diğer ekipmanlara zarar verebilir. Ve son olarak, ahşap yanıcıdır. Gruntman hepimizin bildiği şeyi söylüyor, “eğer ben bir insanın da dahil olacağı bir uzay aracı tasarlıyorsam, yanıcı olmayan şeylerden inşa etmeliyim.”
Gökhan Atmaca, twitter.com/kuarkatmaca | facebook.com/anadoluca
Image credit: Jason Schneider