Phoenix adı verilen Mars uzay kaşif aracı 26 Mayıs 2008 tarihinde Mars’ın engebeli ve zorlu arazisine başarılı denebilecek bir iniş yaptı. Görevi, Mars’ın kuzey kutup bölgesini jeolojik ve yaşamsal formlar açısından incelemek, veri toplamak ve bu topladığı verileri Dünya’ya ulaştırmak. Bu zorlu görev için teknik bir donanıma da sahip olan bu uzay kaşif aracında, açıldığında 5 metre uzunluğa ulaşan iki güneş paneli ile 2.34 metre uzunluğunda bir robot kolu en dikkat çekici birkaç donanımından biri. Ayrıca bu donanımlarının yanı sıra Mars toprağını kimyasal ve mineral açısından inceleyebilmek için geliştirilen küçük bir laboratuvara da sahip.
Mars’taki bu tarihi araştırma, Tucson’daki Arizona Üniversitesi ve NASA’nın Pasadena’daki Jet Motorları Laboratuvarı tarafından ortaklaşa yürütülüyor.
Mars’a iner inmez ilk görüntüleri de yollamayı başardıktan sonra bir takım aksaklıklar yaşasa da görevine devam edebildi.
Çok geçmeden Dünya’ya ilginç fotoğraflar gelmeye başladı. Mars toprağının hemen üstünde buz parçacıklarını andıran cisimler vardı. Oysa ki beklentiler Mars’ın toprağının 10 cm altında böyle görüntülerin olabileceği yöndeydi ki bu yüzden 2.34 metrelik robot kol hazırlanmıştı kazı işlemi için.
İşte bu görüntüden sonra bir anda proje yöneticileri heyecanlarının en yüksek noktaya ulaştığını buralardan duyuyorduk ve eminim ki eğer Mars’ta yaşayan bir şeyler varsa onlar da duymuşlardır. Projenin yürütücülerinden baş bilimci olan Arizona Üniversitesi’nden Peter Smith, “Bizim için neşe dolu bir gün” gibi oldukça sade bir söylemde bulundu basın toplantısında.
Phoenix uzay aracında bulunan o küçük laboratuvar içerisinde bulunan Termal ve Gelişkin Gaz Analiz cihazı (TEGA) ile Mars toprağını çok yüksek sıcaklıkta tutarak çıkan buharda karbon ve hidrojen gibi organik maddelerin var olup olmadığını tahlil edecek.
Bilim insanlarının bir çoğu Mars’a kilitlenmişti. Yıllardır süren bu macera bir darbe mi alacaktı yoksa bu çalışmaların devamının gelmesi için yeni bir kanıt mı bulunacaktı? Herkes merak ediyordu? O beyazımsı cisimler veya tabaka buz muydu yoksa tuz muydu?
İşte o an gelmişti. İlk analiz sonuçlarını Dünya’ya göndermişti Phoenix ya da Anka Kuşu. Sonuçlar tüm Dünya’ya açıklanırken Arizona Üniversitesi’nden Peter Smith, “Bugün büyük bir gururla ve neşeyle ilan ediyorum ki aradığımız şeyin izini bulduk. Bu gerçekten de buz, başka bir madde değil” bu açıklamalarıyla bilim ve insanlık tarihine geçmişti.
Yıllardır söylene gelen, Mars’ın yörüngesinde bulunan insan yapımı uyduların Dünya’ya gönderdiği görüntü ve analizlerinde Kuzey Kutbu’nda bahsi geçen buzun varlığına ilişkin iddialar o gün resmen kanıtlanmıştı. Artık Mars’ta buz var ve bu gerçekti! Peki Mars’ta suyun bulunması bizlere ne anlatıyordu?
Mars’ta YAŞAM! Buz veya su, bugün veya geçmişte olası bir ilkel yaşamın varlığına dair bir bulgudur. Bence sadece bir bulgudan ibaret değil ama yeni hayaller, tazelenmiş fikirler anlamına da geliyordu. NASA’nın para musluğunun açılması anlamına geliyordu. Sadece NASA mı? Avrupa Uzay Ajansı ve beraberinde JAXA yani Japon Uzay Ajansı ve hatta İtalya, Fransa, Çin gibi diğer ülkelerin uzaya, uzay yolculuklarına daha hırsla ve tabii ki daha fazla para kaynağı ile katılmaları anlamına geliyordu. İşte bu olay gerçekten de 22.yüzyılın “Uzay Yarışları”nın tetiğini çekmiş oluyordu. Bunun ilk işaretleri de Japonya’dan geldi, uzayda canlı avına çıkıyorlar, yüksek bir teknoloji ile kurulan rasathanelerde dış dünyadan laser ışınların gelip gelmediğini saptamaya çalışacaklarını, yaşam formlarının olabileceği olası yıldızları gece gündüz izlemeye alacaklarını Dünya’ya duyurdular.
Dünya hareketleniyordu. Ancak Phoenix’in işi henüz bitmemişti. Aynı toprak örneğini haftalarca analiz etmeye devam edecek. Bu sefer organik madde arayışında. Karbon, Hidrojen, Oksijen ve Azot işte yaşamın temel taşları! Mars’ta buzun bulunması tarihi bir gelişme iken neden ikincisi olmasın?
Akıllarda bu soru vardı: Neden olmasın? Buzu bulduk neden organik madde de olmasın?
İşte bu tarihi soruya cevap arayacak en önemli araç Phoenix idi. Bu sorunun gerçekleşmesi için Dünya’da benzeri bulgular vardı. Dünya’nın en yaşanılmayacak, yaşamın olamayacağı en imkansız yerinde yaşam formları mevcuttu. Volkanik arazilerde, suyun neredeyse hiç olmadığı Şili’deki Atakama Çölü’nde, sıcak su kaynaklarında, aklınıza gelebilecek olağanüstü tüm koşullarda Dünya’da yaşam formları en azından bakteriler, mikro organizmalar vardı. Neden Mars’ta olmasın?
Olağanüstü koşullarda yaşam formlarının bulunmasına öyle örnekler vardı ki! 2005 yılında 30.000-32.000 yıllık bir buz tabakasının içinde 30.000-32.000 yıl boyunca hareketsiz kalan bakterilerin bu buz tabakasının erimesiyle beraber yaşamaya devam ettiklerine tüm dünya şahit oldu. Yine son birkaç hafta içerisindeki açıklamalarla dünya şaşkına dönmüşken neden Mars? Evet son birkaç gün içerisinde yapılan açıklamada, Grönland’da buzul içerisinde 120.000 yıldır kalan bakteriler tekrar hayata döndürülmüşler!
Ne var ki Mars’ta aranmak istenen bizim gibi organizmalara sahip canlılar değil, mikroorganizmalar gibi ilkel yaşam formlarının geçmişte veya bugün yaşadığını bilmek.
Şimdi bir olmaz da Mars’ta bekleniyor, Mars’ın insan ayağı değmemiş topraklarında.
Phoenix’in tarihi buluşu olan buzun Mars’ta olduğunun kanıtlanmasından sonra organik madde ve gerçek suyun varlığının kanıtlanması büyük önem taşıyor. Su ve organik madde!
Şimdi Phoenix, bulunan buzun eritilmesiyle beraber toprakta su izinin olmadığı bilgisini Dünya’ya gönderdi. Aynı toprak örneğinde analiz çalışmaları sürerken, buz tabakasını bulduğu bölgeye yani yeni verilen adıyla Harikalar Diyarı bölgesindeki Pamuk Prenses çukurunu kazmaya devam ediyor. Amaç, bu buz tabakasının kaynağını bulmak. Toprağın altında bir buz dağının yattığı söyleniyor! Analiz çalışmaları ile ve yeni alınacak toprak örnekleri ile organik madde ve saf su arayışları devam ediyor!
Phoenix’in yaklaşık 4 haftalık Mars serüveni şimdilik bu kadar yeni gelişmelerle tekrar görüşmek dileğiyle.*
* Bu yazı 2008 yılında Kuark Bilim Topluluğu’nun çökmeden önceki bilim sayfasında haber olarak yayınlanmıştır.
Gökhan Atmaca – facebook.com/anadoluca | twitter.com/kuarkatmaca
Nanoölçek Aygıtlar ve Taşıyıcı İletimi Grubu
Kaynaklar:
- http://www.nasa.gov/mission_pages/phoenix/news/phoenix-20080630.html
- http://www.nasa.gov/mission_pages/phoenix/news/phoenix-20080627.html
- http://www.nasa.gov/mission_pages/phoenix/news/phoenix-20080702.html
- http://www.nasa.gov/mission_pages/phoenix/mission/index.html
- http://www.ntvmsnbc.com/news/452124.asp
- http://www.ntvmsnbc.com/news/451091.asp
- http://www.ntvmsnbc.com/news/450467.asp
- http://www.ntvmsnbc.com/news/447509.asp