Bir çok çocuk, oyuncak tuğlalarla küçük evler inşa ederken eğlenir, bu zevkli görevde eğer tuğlalar temel parçacıklar ise çok daha fazla zordur. Daha zoru ise bu parçacıkların foton (ışığın parçacıkları) olmasıdır. Bunun sebebi ise inanılmaz bir hızda hareket ettiklerinden eğer onlara dokunmaya çalışırsak hemen gözden kaybolmalarıdır.
MacRae ve Lvovsky
Calgary Üniversitesi’nden bir ekip karmaşık (engel) olarak bilinen ışığın gizemli kuantum özelliğini manipüle ederek onlar ışığın değişik kuantum durumlarının başka bir üst düzenlemesi üzerine iki fotonu monte edebildiler – bu aslında herhangi bir stil ve mimaride iki kuantum oyuncakla inşa edilen evler gibi düşünülebilir ve bu, kuantum seviyede fotonlarla yapılan bir mimari anlamındadır.
Bu araştırmanın sonuçları, 14 Şubat 2010 tarihinde Nature Photonics yayınının web sitesinde “Quantum-optical state engineering up to the two-photon level” başlıklı yayınında ortaya konuldu.
Calgary Üniversitesi’nde doktora fizik öğrencisi ve bu makalenin yardımcı yazarı Andrew MacRae çalışması hakkında şunları söyledi, “Bu, karmaşık kuantum nesnelerin kontrol edilmesi ve hazırlanması yeteneği kuantum bilimin kutsal kasesi olarak düşünülebilir. Bu çalışma bence bizi kuantum bilgi teknolojisinin yeni döneminin başlangıcına götürecek.”
Teknolojinin yeni bu nesli nitel olarak bize yeni kapasiteler/kabiliyetler vermesi bekleniyor. Bu yeni kabiliyetler olağandışı (fevkalade) hassasiyette ölçüm cihazlarını, çarpıcı hızlara sahip bilgisayarları, güvenli iletişim/haberleşme sistemlerini ve kimyasal reaksiyonlar üzerinde daha gelişmiş kontrolü içermektedir.
Calgary Üniversitesi Astronomi ve Fizik Departmanı’nda Profesör Alexander Lvovsky, ışığın (fotonların) çok ilginç kuantum nesneler olduğu, bu yüzden mükemmel bir iletişim aracı ve gelecekte kuantum bilgisayarları ne şekilde (nelerden) yapılacak olurlarsa olsun ben başkalarıyla fotonları kullanarak konuşacağım şeklinde açıklama yaptı.
Calgary Üniversitesi’nin araştırmacıları ayna ve lensler kullanarak özel bir kristal içine mavi laser ışığı odaklamıştır. Bu kristal yüksek enerjili mavi fotonları ve düşük enerjili kırmızı fotonları onları bir kuantum süperpozisyona (- üst üste binme ilkesi) dönüştürdüğü, kanal ya da iki yönelimin nasıl ortaya çıktığı elde edilmiştir. Ultrahassas tek foton dedektörü kullanılarak kanalların birinin ölçülmesi ile fizikçiler diğerinde istenen kuantum durumu hazırladılar.
Böyle bir işlem mümkündür çünkü, iki kanalda fotonlar karmakarışıktır, bir kanalda yapılan ölçüm, parçacıkların ışık yılı uzakta ya da aynı uzunlukta bir kolun parçacıkları olup olmadığına aldırmadan diğer kanalda hemen bir değişimle sonuçlanacaktı. Albert Einstein bu kuantum acayipliği, “uzakta korkunç hareket” olarak isimlendirir.
Lvovsky, kuantum ışığın bir okyanusa benzediğini, onun değerinin ve gizeminin çok büyük olduğunu belirtti. ” Bizim işimiz onu ele geçirmek. Fakat şimdiye kadar, fizikçiler bu okyanusta sadece minik bir adayı kontrol etmeyi başarabildiler. Bu adayı ne yaparsak daha büyük yaparız. ” sözlerini de ekledi.
Hazırlayanlar: Kenan Elibol, Gökhan Atmaca – KuarkMNB
Kaynak : http://www.physorg.com/news185372336.html
