Yıldırım, taşıdığı muazzam güç ile enerji ihtiyacının giderek arttığı günümüzde enerji kaynağı olarak kullanılabilir. Çeşitli öneriler ve yapılan çalışmalar ile teorik olarak yıldırımdan elektrik depolanıp kullanılabileceği öne sürülmektedir. Üstelik bilim insanlarının ve mühendislerin bu önerileri pratik hale getirebilecek bir takım sebepleri de var.
Yıldırım, bulutların üst katmanlarında oluşan pozitif yükler ile alt katmanlarda oluşan negatif yükler arasında gerçekleşen enerji transferi olarak tanımlanabilir. Yıldırım konusunda kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, bulutlardaki buz kristallerinin sürtünerek elektrik yüklerini meydana getirdiği ve bu etkileşim sonucunda yıldırım oluştuğu düşünülmektedir. Yıldırım bulutlar ile toprak arasında ve yaklaşık saniyede 1000 km hızla gerçekleşmektedir.
Sürekli yağış alan bölgelerde sıklıkla görülen yıldırımın sahip olduğu güç 100 megavolttan fazladır. Stratosfer katmanı ile yerküre arasında sürekli bir elektrik alan mevcuttur. Bazen de bu enerjinin fazlasını boşaltma ihtiyacı duyar. Bu enerji boşalmalarından faydalanabilmek için yerküre ile bulut arasındaki etkileşimden faydalanmak gerekir.
Yıldırım, iyi bir enerji kaynağı olmakla beraber, daha güvenli sayısız alternatifi olan, daha yoğun enerji imkanı sunan ve neredeyse hiçbir hazırlık aşaması gerektirmeyen doğal bir kaynaktır.
Dışardan bakınca yıldırım tam bir potansiyel enerji kaynağı gibi görünür. Bu tamamen yenilenebilir, avantajlı ve dünyanın bazı bölgelerinde ise sahip olduğu iklim koşullarından dolayı, hazır bir enerji kaynağı anlamına gelir. Ayrıca sadece tek bir yıldırımın sahip olduğu güç 150 milyon ampülün sahip olduğu güçle eşdeğer olabilir. Bu noktada bu kadar enerji elde etme ve onu depolayabilme fikriyse oldukça çekici görünmektedir.
Yıldırımın bu muazzam enerjisinden yararlanma aşamasında beraberinde bir takım problemler de oluşmaktadır. Bunlardan ilki, yıldırımın son derece öngörülemez olmasıdır. Nerede, ne zaman ve ne şekilde yıldırım oluşacağını tam olarak bilmek hiçbir şekilde mümkün değildir. Bu sebeple de yıldırımın enerjisini işleyebilmek için bir tesis oluşturmak ve yer bulmak büyük bir sorun haline gelir. Yıldırım ayrıca olası bir durumda enerjisini nakledebilmek için her seferinde büyük pil ve kapasitörlere ihtiyaç duyulacaktır. Aksi takdirde, sadece onun enerjisini yakalayabilmemiz için kurulan bir sistem de darbe almış olur.
Yıldırımdan elektrik depolamak isterken kaybın en aza indirilmesi, sistemin enerji depolama sürecini desteklemesi ve alt yapı gibi daha birçok sorun karşımıza çıkmaktadır. Yıldırım aşırı derecede güçlü ve yıkıcı bir yapıya sahip olduğundan, yapılabilecek en sofistike ve ağır sistemler bu gücü kaldırabilmeli ve birkaç yıldırımın yıkıcı etkisine karşı dayanıklı olabilmelidir. Hatta iklimi ve hava koşullarından dolayı yıldırımın sık yaşandığı bölgelerde, sistemin maliyeti de bir hayli fazla olacaktır. Böyle bir sistemi kurmak için de şüphesiz bilgi birikimi ve tecrübeye gereksinim vardır.
İnsanlar bir noktada gerekli sistemi oluşturabilmenin ve ucuz ve verimli bir şekilde elektrik enerjisi depolayabilmenin bir yolunu bulabilirler. Teknolojik olarak yenilenme insan toplumlarının doğal bir parçasıdır ve sürekli gelişmeler meydana gelmektedir. Örneğin 19. yüzyılda geliştirilen teknolojiler 18. yüzyılda yaşayan insanlar için hayalden öteye gidemezdi. Tıpkı güneş ışığından, rüzgar enerjisinden ve suyun gücünden yararlandığımız gibi, yine doğal bir enerji kaynağı olan yıldırımdan yararlanabilmek de yakın gelecekte olma olasılığı yüksek olan teknolojik gelişmelerden biri olacaktır. Üstelik böyle bir gelişme çağımızın vazgeçilmez gereksinimi olan elektrik gibi bir enerjinin talebinin artması nedeniyle tüm bu doğal kaynaklardan daha büyük bir öneme sahip olabilir.
Tuğba Yaşar
Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü
Kuark Bilim Topluluğu Popüler Bilim Yayın Grubu
Kaynak: http://www.wisegeek.com/can-we-store-electricity-from-lightning.htm#