Bitmek bilmeyen enerjileriyle yıldızlar her zaman ilgimizi çekmişlerdir. Güneş sistemimizdeki ve evrendeki tek yaşamın kaynağı bir yıldızdır. Eğer bir yaşam bulunacaksa yine bir yıldızın çevresinde dönen gezegenlerde bulunacaktır.
Kendi etrafında dönme süresi 25-36 gündür.Ortalama yüzey sıcaklığı 6000 santigrat derecedir. Yarıçapı 695000 km, 109 dünya yarıçapına denk gelir. Kütlesi 332830 Dünya kütlesidir. Yaklaşık 4.6 milyar yıl önce oluştuğu tahmin ediliyor. İçeriğinin bileşimi %92,1 hidrojen,%7,8 helyum,%0,1 öteki elementler veya gazlar şeklindedir.
Çevresinde 8 gezegen ve 3 cüce gezegen dolanmaktadır. Samanyolu Galaksisi’nin içinde kendisinin oluşturduğu Güneş Sistemi’nde yer almaktadır.
Güneş milyarlarca yıldızdan biridir ve Güneş, Dünya’ya en yakın yıldız olma özelliği ile bizim için ayrılmaz bir bütünde öneme sahiptir. Güneş her 25-36 arasında günlük bir kendi etrafında dönüşünü tamamlar.
Güneş orta yaşlı bir yıldızdır. Yani ömrünün yaklaşık olarak yarısındadır. Güneş yaklaşık 4.6 milyar yıl önce oluştu ve bunu Güneş Sistemi’nin oluşumu isimli bir önceki yazımızda açıklamıştık.

Güneş’in En İç Atmosferi
8-9 Kasım 2012 tarihlerinden birleştirilen bu görüntü Solar Dinamik Gözlemevi (SDO) aracı tarafından görüldüğü şekilde Güneş’in en iç atmosferini göstermektedir. Bir koronal kütle atımı üst sağ köşedeki gibi Güneş’ten uzağa doğru yöneldiği görülebilmektedir. Bilim insanları Güneş’e yakın ve Güneş’ten uzaktaki durumlarda ne olduğunun bağlantısını kurabilmek için bu uzay aracının görüntülerini kıyaslamaktadırlar.
Image credit: ESA/NASA
Güneş’in yüzeyi fotosfer olarak adlandırılır. Fotosferin sıcaklığı yaklaşık olarak 10000 Fahrenayt derecedir. Güneş’in çekirdeği atmosferinin altındadır. Güneş’in en iç kısmındaki çekirdekteki sıcaklık 15.6 milyon santigrat (27 milyon Fahrenayt) derecedir. Oldukça sıcak!

Solar Dynamics Observatory adlı Güneş izleme uydusu (SDO) 11-12 Haziran 2010’da tam 40 saat boyunca dev bir Güneş patlamasını görüntüledi. Oradan bir enstantane.
Güneş’in yarıçapı 695000 kilometre genişliğindedir. Güneş Dünya’dan 109 kat daha geniştir ve 333000 kat daha ağırdır. Bu şu anlama gelir, eğer bir ölçekleme yaparak bir tarafa Güneş’i koyarsanız dengelemek için diğer tarafa Dünya’nın ağırlığında 333000 adet cismi koymanız gerekir.
Güneş olmaksızın, Dünya’da yaşam desteklenemez. Güneş Dünya’ya ve aslında bizim için gerekli olan ısıyı ve ışığı sağlar. Eğer Güneş üzerinde yaşam olsaydı ve bir uzay aracı inşa edilseydi, bu uzay aracının Güneş’in kütleçekiminden kaçmak için saniyede 618.2 kilometre hıza ulaşması gerekirdi. Ekvator uzunluğu 695000 kilometre olan Güneş, Güneş Sistemi’nden en büyük kütleli cisimdir. Güneş’in kütlesi, sistemimizin kütlesinin %99,8’i kadardır.

Güneş’in koronal döngüleri
Güneş döngüleri Güneş’in yüzeyinin magmasının (erimiş kaya) fırlaması nedeniyle büyük döngülerdir. Bu döngüler uzayın içinde milyonlar kilometre uçabilir. Güneşimiz içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi’nin galaktik çekirdeğinden yaklaşık 25000 ışık yılı kadar uzaktadır.
Güneş doğmaz ya da batmaz. O sadece Dünya’nın kendi etrafında dönmesi şeklinde gerçekleşen hareketinden kaynaklanır. Dünya her 365 günde bir Güneş etrafındaki yörünge hareketini de bir döngünün içinde tamamlamaktadır.
Güneş’e en yakın yıldız 4.24 ışık yılı uzaklığındadır.
Güneş, gelecek 5 milyar yıl içinde oldukça kararlı olacak, kırmızı-dev fazı oluşana dek. Onun en dış katmanları Dünya’nın yörüngesine ulaşana dek genişleyecektir, neredeyse çapı 200 milyon mile varacak. Sonra beyaz cüce olarak birkaç milyar yıl kadar yaşayacak.
Dilerseniz bu bilgilerimizi özetleyen topluluğumuz tarafından Türkçeleştirilen şu videoya da bakabilirsiniz:

Güneş fırtınaları, Güneş’in belli bölgelerinde olmadığına dair gösterim. Artık güneş fırtınalarının tüm Güneş’i kaplayabileceği kabul ediliyor.

27 Ocak 2012 tarihinde büyük bir X sınıf parlaması Güneş’in batı tarafına yakın aktif bir bölgesinden püskürdü. Bu tür X sınıfı parlamaları tüm güneş olaylarının en güçlüsüdür. Hinode X-ışını teleskopu tarafından yakalanan bir parlama görülmektedir görüntüde. Bu görüntü parlama süreci içinde enerji salınması sırasındaki sekiz milyon dereceden daha fazla şekilde ısınmış plazmanın yayılması gösteriliyor.
Image Credit: JAXA/Hinode

Güneş’te 16 Kasım 2012’de dört saatlik bir periyotla birbirini takip eden iki önemli püskürme gerçekleşti. Bu olay aşırı ultraviyole ışığın 304 Angstrom’luk dalgaboyunda görüntülendi. Püskürmelerin görece birbirine yakın olmasından dolayı ikinci püskürmeyi
tetikleyenin Güneş’in manyetik alanın bozulması/ yarılması olduğu düşünülmektedir. Püskürmeler sırasında uzayın içine doğru genişleyen parçacık bulutları Dünya’ya doğru yönelmiş gibi görünmüyorlar. Eğer yönelmiş olsaydılar uydu iletişimi gibi modern teknolojilerde sorunlara yol açabilirdi. İşte bu sebeple Güneş’teki bu tür aktiviteler bilim insanları tarafından takip edilmekte, gerekirse bazı önlemler alınması için yetkilileri uyarmaktadır.
Image Credit: NASA/SDO/Steele Hill
Güneş rüzgarlarının Dünya’nın manyetik alanı ile karşılaştığında oluşan jeomanyetik fırtınalar modern dünyamızı ilgilendiren Güneş ile ilgili önemli konulardan biridir. Bu konu ile ilgili yazımıza şu adresten ulaşabilirsiniz: http://www.kuark.org/2012/07/jeomanyetik-firtinalar/
Güneş Sistemi Gezegenleri yazı dizisinin sonraki yazısı olan Merkür ile ilgili yazımızda görüşmek üzere…
Gökhan Atmaca, MSc. facebook.com/anadoluca | twitter.com/kuarkatmaca
Kaynaklar:
- http://library.thinkquest.org/J002231F/Sun/factsaboutthesun.htm
- http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BCne%C5%9F
Güneş Sistemi Gezegenleri yazı dizisinde,
Önceki yazı: Güneş Sistemi’nin Oluşumu
Sonraki yazı: Merkür