Venüs Güneş’e en yakın ikinci gezegendir ve Güneş Sistemi’nde Dünya’nın en yakın komşusudur. Venüs Güneş ve Ay’dan sonra gökyüzündeki en parlak gökcismidir. Bazı zamanlar sabah veya akşam gökyüzündeki parlak bir yıldız gibi görünüyor. Bu gezegen Dünya’dan biraz daha küçüktür ve iç kısmı Dünya’ya benzemektedir. Biz Dünya’dan Venüs’ün yüzeyini göremeyiz. Çünkü Venüs’ün yüzeyi kalın bulutlarla kaplıdır. Ancak, Venüs’e doğru yapılan uzay misyonları bize Venüs’ün yüzeyinin kraterler, volkanlar, dağlar ve büyük lav ovaları ile kaplı olduğunu gösterdi. Venüs’ün yüzeyi yaşanılabilir gibi değil. Öyle yüksek sıcaklıklar var ki kurşunu eritebilir, öyle kalın bir atmosferi var ki sizi ezebilir ve sülfürik asitten oluşan bulutları ise bizim için yaşamın elverişsiz olmasında etken olabilecek başka bir neden.
Venüs ve Dünya büyüklük, kütle, yoğunluk, kompozisyon ve kütleçekimi açısından birbirlerine benzemektedirler. Ancak benzerlikleri bir yere kadardır. Venüs kalın, hızla dönen bir atmosfer ile kaplıdır ve bu atmosfer kurşunu eritecek kadar yüksek sıcaklıklarda yanık bir dünya ve Dünya’dan 90 kat daha büyük yüzey basıncı (bir yüzme havuzunun yaklaşık 2 kilometre derinliğindeki basınca denktir) oluşturur. Venüs’ün Dünya yakınlığı ve Venüs’ün bulutlarının güneş ışığını yansıtmasından dolayı Venüs gökyüzünde en parlak gezegen olarak görünüyor.
Venüs’te Hava
Venüs’ün atmosferi çok sıcak ve çok kalındır. Bu gezegenin yüzeyine bir seyahat planladığımızı düşünelim böylesine bir atmosferde hayatta kalmamız mümkün olmazdı, böyle bir atmosferde nefes alamazsınız ve atmosferin muazzam ağırlığı altında ezilmiş olurduk – atmosfer öyle bir basınç uygulardı ki! Diğer taraftan bir kurşunu eritecek kadar yüksek sıcaklıklarda yanıyor olmak da cabası.
Venüs gezegeninin atmosferi çoğunluklar karbondioksitten oluşmaktadır ve kalın sülfürik asit bulutları da gezegeni tamamen kaplamıştır. Atmosfer Güneş’ten gelen enerjinin küçük bir miktarını yakalar. Geri kalan kısmı gezegenin yüzeyi boyunca yayılır ve gezegenin bir hayli ısınmasına neden olur. Bu sera gazı etkisi yüzeyi ve Venüs’ün en alt atmosferini Güneş Sistemi’nin en sıcak yerlerinden biri yapar. Neden Dünya değil de Venüs sıcak ve kalın bir atmosfere sahip? Bazı bilim insanları buna Goldilocks fenomeni diyorlar.
Venüs’ün atmosferi çoğunlukla karbondioksit ile sülfürik asit damlacık bulutlarından oluşmaktadır. Suyun yalnızca eser miktardaki varlığı atmosferde tespit edilmiş. Kalın atmosfer Güneş’in ısısını yakalar, bunun sonucunda da yüzey sıcaklıkları 470 santigrat dereceden daha yüksek olur. Venüs’ün yüzeyine gönderilen birkaç sonda iki saatten daha fazla bir sürede yoğun ısıya dayanamadı. Sülfür bileşikleri Venüs’ün bulutlarında boldur; aşındırıcı kimyası ve yoğunluğu atmosferin önemli bir yüzey ayrışmasına ve erozyonuna neden olmaktadır.
Venüs’ün Keşfedilmesi
Venüs gökyüzündeki en parlak gökcisimlerinden biridir. Her zaman Güneş’e yakın olarak bulunur. Venüs de Güneş gibi yükseliyor ve batıyor her gün. Bundan dolayı çoban yıldızı olarak da bilinir halk arasında. Bilim insanları Venüs’ün tersine döndüğünü buldular. Bu Güneş batıda doğduğunda Venüs’ün doğuda battığı (günbatımı gibi) anlamına geliyor.
Venüs’ü araştırmak için insanoğlu geçmişte bir çok uzay aracı gönderdi. Merkür’e göre Güneş’ten biraz daha uzak olması sebebiyle hakkında daha fazla bilgi sahibiyiz. Bu gönderilen uzay araçları Venüs’ün atmosferinin az önce ifade ettiğimiz gibi çoğunlukla karbon dioksit ve sülfürik asitten oluştuğunu buldular. Bu ise nefes almak için bir bir hava değil!
Biz Venüs’ün kalın atmosferini normal olarak göremesek de NASA’nın Magellan misyonu 1990’lı yılların başlarında Venüs yüzeyinin %98’ini görüntülemek için radar kullandı ve Galileo uzay aracı da Jüpiter’e giderken Venüs’e geçti ve Venüs’ün yüzeyi ile orta seviyle bulut yapısının her ikisini görüntülemek amacıyla kızılötesi haritalamayı kullandı. 2010 yılında, Avrupa Uzay Ajansı’nın Venus Express misyonu ile elde edilen kızılötesi yüzey görüntüleri son birkaç yüz bin yıl içinde volkanizmanın aktif olduğuna dair kanıt sağlamıştır. Nitekim, Venüs bugün volkanik olarak aktif olabilir.
Merkür gibi, Venüs Güneş’in yüzünden geçerken periyodik olarak görülebilir. Bu Venüs geçişleri her bir çifti bir yüzyıldan fazla ayıran sürelerde çiftler halinde oluşur. Geçişler 1631, 1639; 1761, 1769 ve 1874, 1882 tarihlerinde gerçekleşti. 8 Haziran 2004 tarihinde dünya çapında gökbilimciler Venüs’ün küçük bir nokta olan Güneş’in karşısında geçişini izlediler ve çiftin diğer geçişi 6 Haziran 2012 yılında gerçekleşti. Biz de bunu detaylı olarak haber yapmıştık. Gelecek geçiş ise 11 Aralık 2117 tarihinde. Bu geçişler gözlemlemek diğer yıldızlar etrafında dolanan gezegenleri bulma ve karakterize etmek için kullanılan tekniklerin kapasitelerini ve sınırlarını anlamamızda yardımcı olmaktadır.
Bir Venüs günü yaklaşık 117 Dünya günü uzunluğundadır ve gezegenin dönme periyodu 243 Dünya günüdür. Venüs retrograd (doğu-batı) şeklinde döner Dünya’nın prograde (batı-doğu) dönmesi ile kıyaslandığında. Venüs’ten bakıldığında, Güneş batıda doğar ve doğuda batar. Venüs Güneş yörüngesinde ilerlerken ekseni üzerinde geriye doğru yavaşça dönmektedir, bulut katmanlarının üst seviyesi her dört Dünya gününde gezegen etrafında sıkışır; yaklaşık saatte 360 kilometre hızla hareket eden kasırga rüzgarları ile sürüklenir. Bulutların hızları bulut yüksekliği ile azalır ve yüzeyde saatte sadece birkaç kilometre olduğu tahmin edilmektedir. Bu atmosferik “süper-dönme”lerin nasıl oluştuğu ve nasıl korunduğu bilimsel bir araştırma konusu olmaya devam etmektedir.
Atmosferik yıldırım patlamaları bilim insanları tarafından uzun süredir şüphe ile karşılanıyor olsa da 2007 yılında Avrupa Venus Express yörünge aracı tarafından varlığı onaylandı. Dünya, Jüpiter ve Satürn üzerinde yıldırım su bulutları ile ilişkilidir ama Venüs’te bu sülfürik asit bulutları ile.
Venüs yarıçapı yaklaşık 3 bin kilometre olan bir demir çekirdeğe sahiptir. Venüs küresel bir manyetik alana sahip değildir. Venüs’ün çekirdeği Dünya’ya benzer demir içeriğine sahip olmasına karşın Venüs Dünya’nın sahip olduğu türde bir manyetik alan üretmek için çok yavaş dönmektedir.
Venüs İle İlgili Önemli Tarihler
- 650 (M.Ö.) : Maya astronomları don derece doğru bir takvime yol açan Venüs’ün detaylı gözlemlerini yaptılar.
- 1761-1769 : İki Avrupalı gezgin Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığı ilk kez iyi bir şekilde tahmin edilmesini sağlayan Güneş’in yüzünden Venüs’ün geçişini izlediler.
- 1962 : NASA’nın Mariner 2 aracı Venüs’e ulaştı ve gezegenin aşırı yüzey sıcaklıklarını ortaya çıkardı. Bu uzay aracı başka bir gezegenden ilk kez veri gönderen bir uzay aracı oldu.
- 1970 : Sovyetler Birliği’nin Venera 7 uzay aracı Venüs’ün yüzeyinden 23 dakikalığına veri gönderebildi. Bu uzay aracı da başka bir gezegenin karasına başarıyla iniş yapan ilk uzak aracı oldu.
- 1990-1994 : NASA’nın Magellan uzayaracı Venüs’ün yörüngesine yerleşti ve radarları kullanarak gezegenin yüzeyinin %98’ini haritaladı.
- 2005 : Avrupa Uzay Ajansı gezegenin atmosferini ve yüzeyini incelemek üzere Venus Express programını başlattı. 2006 yılının Nisan ayında bu yörünge aracı Venüs’e ulaştı ve en azından 2014 yılına kadar gezegeni inceleyecek. Japonya’nın Akatsuki yörünge aracı da 2015 yılında Venüs’e ulaşması planlanıyor ve evet şu an Venüs yolunda. Venus Express ve Akatsuki verilerinin birleştirilmesiyle gezegen hakkındaki bilgimiz büyük ölçüde artacak.
Güneş Sistemi’ni daha iyi tanımak ve anlamak amacıyla sürdürdüğümüz Güneş Sistemi Gezegenleri yazı dizisinde Güneş Sistemi’nin oluşumu ve yıldızımız Güneş’i, Merkür’ü ve bugün gezegenimizin gökyüzünde görülen en parlak gezegen Venüs’ü ele aldık. Sonraki durak, mavi gezegenimiz Dünya!
Gökhan Atmaca, MSc. twitter.com/kuarkatmaca | facebook.com/anadoluca
Kaynaklar:
- http://www.nasa.gov/audience/forstudents/5-8/features/F_The_Planet_Venus_5-8.html
- https://solarsystem.nasa.gov/planets/profile.cfm?Object=Venus&Display=OverviewLong
- http://www.windows2universe.org/venus/venus.html
Güneş Sistemi Gezegenleri yazı dizisinde,
Önceki yazı: Merkür
Sonraki yazı:Dünya