
Ölmekte olan bir yıldız NASA’nın Spitzer Uzay Teleskobu ve Galaksi Gelişim Kaşifi (GALEX) araçları tarafından elde edilen bu kombine görüntüde kozmik gösterişle bizi karşılıyor. Ölümünde, sıcak yıldızsal çekirdek tarafından pompalanan yoğun ultraviyole radyasyondan dolayı parlayan yıldızın tozlu dış katmanları uzay içine çözülmektedir.

Image Credit: NASA/JPL-Caltech
Bu gökcismi Helix Nebulası olarak adlandırılmaktadır ve 650 ışık yılı uzaklıkta Kova takım yıldızı içerisinde yer almaktadır. Katalog numarası NGC 7293 olarak bilinen bu gökcismi gezegenimsi bulutsu denilen gökcisimleri sınıfının tipik bir örneğidir.
Gezegenimsi bulutsu aslında bizim güneşimiz gibi bir zamanların yıldız kalıntılarıdır. Bu yıldızların çekirdeklerinde kontrolden çıkmış nükleer füzyon reaksiyonlarında hidrojenin helyuma dönüşmesiyle dönemsel hayatlarının çoğunu böyle harcarlar. Aslında, bu füzyon süreci bizim güneşimizden aldığımız tüm ısı ve ışığı sağlayan bir süreçtir. Bizim güneşimiz yaklaşık 5 milyar yıl sonra öldüğünde bir gezegenimsi bulutsuya dönüşecek. Bu açıdan Helix Nebulasını izlemek Güneş’imizin geleceği hakkında bilgiler sağlayacağından önemli.
Hidrojen yakıtı füzyon reaksiyonları sırasında bittiğinde, yıldızlar yakıt kaynağı olarak tamamen karbon, azot ve oksijen karşımı daha ağır bir karışımın içinde yanan helyuma dönüşürler. Sonunda helyum da tükenecektir, ve yıldız ölür, en dış gaz katmanları şişer ve beyaz cüce olarak adlandırılan daha yoğun, sıcak ve ufak bir çekirdek geride kalır. Bu beyaz cüce Dünya büyüklüğündedir ama kütlesi orjinal yıldıza daha yakındır; aslında, bir beyaz cücenin bir çay kaşığı kadarı birkaç fil kadar ağır olurdu.
Gezegenimsi bulutsudan gelen ışıma özellikle ilgi çekicidir çünkü spektrumun ultraviyole bölgesinden kızılötesi bölgesine kadar olan geniş bir yelpazeye şaşırtıcı bir şekilde sahiptir. Bu Helix Nebulası bu dalgaboyların herhangi birinde tanınabilirdir ama burada gösterilen versiyonunda bazı ince farklar vardır.
Beyaz cüceden gelen yoğun ultraviyole radyasyon kızılötesinde parıldayan gazın en dış katmanlarını ısıtır. Spitzer sarı renk olarak gaz ve tozun izini kızılötesi olarak ayrıntısını verirken GALEX bu sistemin dışında dökülenin ultraviyole ışık olduğunu ortaya çıkardı ve Nebula boyunca mavi ışığı göstermektedir. Nebulanın ötesinde genişeyen alanın bir parçası Spitzer tarafından tarafından gözlenemezken NASA’nın tüm gökyüzü Geniş-alan Kızılötesi Araştırma Kaşifi (WISE) bu kısmı ele alabildi. Beyaz cüce yıldızın kendisi nebulanın merkezinde küçük bir beyaz iğne batması gibi görülmektedir (şekilde mor renkteki dairenin hemen biraz dışında sağ tarafta mavi parıltı).
En merkezdeki parlak mor daire beyaz cücenin (diskin kendisinin ne olduğunun çözülmesi için çok küçüktür) tozlu diskin kızılötesi ve ultraviyole ışımasının kombinasyonudur. Bu toz yıldız ölümlerinden sonra geriye kalan kuyruklu yıldızlar tarafından daha çok oluşmaktadır.
Gökhan Atmaca, MSc facebook.com/anadoluca | twitter.com/kuarkatmaca
Kaynak: http://www.nasa.gov/multimedia/imagegallery/image_feature_2368.html