Son yıllarda nanoteknoloji alanında yapılan çalışmalar, nanoteknoloji kullanarak üretilen ürünlerin sayısını ve çeşitliliğini giderek artırmaktadır. Bu ürünleri artık marketlerde görebiliyoruz ve günlük yaşantımızda sıkça kullanıyoruz. Nanoteknoloji sayesinde malzemelerde köklü değişiklikler yapılabiliyor, atomik ve moleküler düzeyde maddeleri düzenleyerek ve kontrol ederek yeni malzemeler sentezlenebiliyor. Piyasada nanoteknoloji içeren ürünler sayesinde günlük yaşantımızda da değişiklikler oluyor ve yaptığımız işlerden elde ettiğimiz verim artıyor, kısaca yaşam kalitemizin önemli ölçüde artmasını sağlıyor. Günümüzde nanoteknolojinin avantajları ve dezavantajları konusunda çok sayıda yazı yazılmıştır ve bu konudaki tartışmalar hâlâ devam etmektedir. Nanoteknoloji kullanımının faydaları ve esas getirisi; düşük maliyetle ve az emekle, daha uzun süre dayanabilen, daha iyi düzenlenmiş, daha temiz ve güvenli üretim yaparak tüketiciye sunulmasıdır. Bu teknoloji yeniliklere açık, bilgi arttıkça ilerleyen ve gelişen bir sektördür. Ayrıca, nanoteknolojinin sunumu da yeni pazarlama sistemlerinin gelişmesine neden olmuştur. Nanoteknolojinin 3. nesil ürünlerini gördüğümüz bir dönemdeyiz, 2020 yılında ise artık 4. nesil nanoteknoloji ürünlerinin de çıktığını göreceğiz. Nanoteknolojinin kullanım alanları oldukça geniştir, kullanım alanlarının küçük bir kısmı şöyledir: endüstriyel alanlarda; mikrosensörler, mikromakinaların, optoelektronik materyallerin üretimi ve uygun şekilde geliştirilmesinde, malzeme ve imalat sektörü, nanoelektronik ve bilgisayar teknolojileri, havacılık ve uzay araştırmaları, çevre ve enerji, biyoteknoloji ve tarım, savunma sektörü, medikal alanlarda ise, mikro cerrahide (kalp, göz ve beyin gibi), kitlelerin tanılanmasında, bilimsel araştırmalarda, mikroorganizmaların taşınmasında, DNA modifikasyonu gibi pek çok nano boyutta maddenin incelenmesinde kullanılabilir. Nanoteknoloji ile üretilen bazı ürünler şunlardır:
Güneş Kremleri: Nanoteknoloji ile üretilen güneş kremlerinin en büyük özelliği bir kez sürüldüğünde tüm gün vücudu koruyabilmesidir. Vücudu güneşten gelen zararlı morötesi ışınlardan bu kadar uzun süre korumasının sebebi, boyutları 100 nm’den daha küçük metal oksitlerin (titanyum oksit, çinko oksit) cildin ölü hücre tabakasının altına girmesidir. Bu parçacıklar cilt hücrelerinin 24 saatlik döngüsü ile vücuttan uzaklaşmaktadır. Genellikle 35 nm’den daha küçük titanyum dioksitler elde edilmeye çalışılıyor, bu parçacıklar cildin en üst tabakasına yerleştiği ve kana karışmadığı için bu tür güneş kremleri güvenli bir şekilde kullanılabilir.
Kendi Kendini Temizleyen Cam: Fotokatalitik ve hidrofilik cam yapabilmek için nanoparçacıklar kullanılıyor. Fotokatalitik etki UltraViyole radyasyon cama vurduğunda görülür, nanoparçacıklara enerji gelir ve bozunmaya başlar ve camdaki organik molekülleri çözer. Hidrofilik yöntemde su ile cam temas ettiğinde su cam yüzeyine dengeli bir şekilde yayılır ve cam temizlenir.
Antibakteriyel Bandaj: Robert Burrell, gümüş nanoparçacıklar kullanarak antibakteriyel bandaj üretmeyi başardı. Gümüş iyonları mikropların hücresel solunumunu engeller, bu sayede bakteriler yok edilir. Başka bir deyişle zararlı hücreler boğularak öldürülür.
Deterjan ve Dezenfektanlar: Bakterisit (bakterileri yok edici madde) ile nano ölçekte sıvı yağ damlası karıştırılarak geliştirilmiştir. Bakteriye bağlanan yağ parçacıkları, bakterisitin daha verimli ve etkili dağılmasını sağlıyor.
Nanorobotlar: Nanorobotlar nanometre boyutlarında oldukları için bir DNA molekülünden daha küçükler ve hücre içine rahatlıkla girebilirler. Bu sayede hücresel düzeydeki bozuklukları tedavi etmek amacıyla kullanılabilirler. Nanorobotların gelecekte yapısındaki şırınga ile taşıdığı sıvıyı hücreye aktarması planlanmaktadır, bu gerçekleşirse ilaçların sağlıklı hücreleri etkilemesinin önüne geçilecek ve ilaçların yan etkileri neredeyse olmayacaktır.
Kendini Temizleyen Boya: Nanoteknoloji kullanılarak üretilen bu boyanın özellikleri; bütün duvar yüzeylerine yapışabilmesi, su bazlı olması, fotokatalitik özelliği ile ışık altında kendi kendini temizlemesidir. Fotokatalitik özelliği sayesinde kir tutmayan bu boyalar içerdiği nanoparçacıklar ve reçinesinin gözenekli olmasından dolayı da uygulandığı yüzeyin hava almasını sağlar. Ayrıca bu boyalar ışık altında renk değiştirme özelliklerine de sahipler.
Yazımızın tamamına ücretsiz bilim dergimiz NetBilim’in Eylül 2010 sayısından ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz. Ayrıca bir yazımız daha var; peki bu nanoteknoloji ürünleri güvenilir mi?
Kenan Elibol – KuarkMNB
Kaynaklar:
- http://tr.wikipedia.org/wiki/Nanoteknoloji
- http://science.howstuffworks.com/nanotechnology3.htm
- http://www.forbes.com/2003/12/29/cz_jw_1229soapbox.html
- http://www.nanotechnologyapplications.net/