Nanoteknoloji, nanoparçacıklar olarak bilinen -kimisinin genişliği bir insan saçından 10,000 kat daha dar olan- nesneleri kullanarak yapılır. Bugün mağaza raflarında saydam güneş kremleri, ruj, anti-yaşlanma kremleri ve gıda ürünleri dahil 600’den daha fazla ürün onları içermektedir.
Nanoteknoloji Raporu yazarlarının araştırmalarına göre, küresel nanoteknoloji satışı son yıllarda büyük ölçüde büyümektedir, 2007 de 50 milyar dolara ulaştı ve en son sayım henüz yapılmadı fakat analistler 2008 yılı satışlarını 150 milyar dolar olarak tahmin etmektedir. Ulusal Bilim Vakfı, 2015 yılında 1 trilyon dolar değerinde olduğu zaman sanayide iki milyon işçinin doğrudan çalıştırılacağını söylüyor.
Nanoparçacıklar ne yapar?; mini boyuttadırlar, renk hilesine izin verirler, çözünürlük, kuvvet, manyetik davranış ve elektriksel iletkenliği bakımından faydalıdırlar. Nanoparçacıklar doğada vardır ve ayrıca bazıları endüstriyel yöntemler vasıtasıyla yanlışlıkla oluşturulmaktadır. Yeni ve potansiyel olarak teklikelidiler, ticari amaçlar için ise bu parçacıkların mühendisliği oldukça yaygındır.
Nanomalzemeler emniyetli ya da değildirler ama bu yüzden sağlık savunucuları endişeleniyor ki vücudumuza önceden yutarak yerleştiriyoruz ve bu yüzden güvenli olduğu ispatlanmış ve denenmiş olmalıdır. Hayvan incelemeleri, Rochester Üniversitesi’nde fareleri kapsamaktadır, bazı nanoparçacıklar gösteriyor ki kan dokuda beyni toksinlerden koruyan kan-beyin bariyerinin çaprazlaştırabilir. Ve nanoparçacıkları solumak ayrıca hayvan testlerinde akciğere zarar verdiğini göstermiştir.
Onlara ve farklı araştırmalara rağmen nanomalzemeler ABD’de fiilen tescil edilmiştir ve 2006’da araştırma için 1.3 milyar dolar bütçe ayrılmış, sadece risk incelemeye, sağlığa ve çevreye 38 milyon dolar gitmiştir.
Nanobiyoteknoloji dergisinin raporlarında “Nanoteknolojinin ‘faydalı olduğu sürece’ genişçe reklamı yapılmış, endüstriyel üretimi ilk kez ortaya çıkmış ve tüketicide kullanım yaygınlığının potansiyel etkileri tartışılmıştır. Nanoteknolojinin öncüleri ve ona karşı çıkanların her ikisinin de görüşlerinden dolayı tartışmalar aşırı sertleşti ve bunda da sınırlı bilginin olması çok büyük etken olmuştur.” buglularına yer verilmiştir.
Avrupalı düzenleyiciler, Amerika karşıtlarına göre nanoteknoloji hakkında fazla tedbirlidir. İngiliz Royal Society, 2004 yılında tavsiye edilen nanoparçacıkları yeni madde damgası gibi incelemiş ve Avrupa Komisyonu görüş bazında denetlemiştir. ABD Çevre Koruma Ajansı, burada nanoteknoloji düzenleme sorumluluğu gevşektir fakat suya da ancak ayak dokundurulabiliyor.
Birlikte ele alındığında tüketici, kullandığı üründe nano-içeriğin kullanımı hakkında hayli kararsız olduğunu belirtmektedir. Eğer nanoparçacıklar hakkında yeteri bilgi yoksa ve eğer güvenliği bilinmiyorsa, şu soruları sormalıyız: Neden ileri gidilmiş ve ticari kullanım için onaylanmıştır? Gerçekten, on yılımıza baktığımızda daha iyi ya da daha kötüsü için, ne zaman hayatımızda büyük ve önemli değişiklikler yaşayabileceğimizi görmeliyiz…
Uyarı! Kuark Bilim Topluluğu Bilim Sitesi'nde yayınlanan haber ve makaleler, genellikle telif hakkına sahip olunan çalışmalardır. Bu nedenle kopyalanıp yayınlanması, izinsiz kullanılması yasa ihlalidir. İhlal edenler hapis cezası ve para cezası ile karşılaşabilirler.