İnsan gözü sadece elektromanyetik spektrumda görünür bölgeye denk gelen ışığın dalgaboylarını algılayabiliyor. Biz buna görünür ışık diyoruz. Görünür ışık dışındaki kalan diğer ışınları çıplak gözle görmemiz mümkün değil. Diğer canlılar ise Dünya’yı bizim gördüğümüz gibi görmeyebilir. Örneğin bir arı, elektromanyetik spektrumun kızılötesi bölgesine denk gelen ışığın dalgaboylarını sadece algılayabilir. Yani Dünya’yı sadece kızılötesi dalgaboyunda görebilir. Yeşil bir bitki onun gözünde yeşil değildir. Bu sadece ışığın dalgaboyu ile ilgili değil, aynı zamanda hız ile ilgilidir. İnsan gözü çok hızlı ve çok yavaş hareketleri seçemiyor. Aslında algılayamıyor. Dolayısıyla, aslında gerçekte var olan bir çok olayı ve hareketi her gün her an bilmeyerek görmezden geliyoruz. Bir sarmaşık bitkisinin bir ağaç gövdesine tırmanması ya da bir yağmur damlasının bir su birikintisi üzerinde oluşturduğu etkiden habersiz günlük yaşantımızı sürdürüyoruz. Yaşadığımız Dünya’yı ne kadar tanıyoruz?
Farkına varmadığımız tüm bu hareketleri, olayları bilmiyor olsak ne çıkar diye düşünebilirsiniz belki de. Ama bu yazının sonunda paylaştığımız belgeseli izlediğinizde düşünceniz değişebilir.
Eğer Dünya’yı gerçekten keşfetme arzusu içinde iseniz “Mysteries of the Unseen World” yani Görülmeyen Dünya’nın Gizemleri belgeselini Türkçe altyazılı olarak izleyebilirsiniz:
Doğrudan bağlantı için:
https://vimeo.com/130635832
Gökhan Atmaca, Bilim Uzmanı (MSc.)
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca