Yeni bir araştırma ile bir arabanın iç yüzeyleri sürücüye kuş bakışı görünümü vererek birer pencereymiş gibi şeffaf olabilir.
Arabanız ile yaptığınız yolculukta, arabanın altı, üstü ya da sağ ve sol hatta ön ile arka taraflarını görerek, kendinizi sadece yolda yürüyormuş gibi hissederek arabanızı kullanmak ister miydiniz? Arabanızın kapıları, pencere çerçeveleri, tavan ve zemini aslında kör noktaları oluşturmaktadır. Yeni bir araştırma ile bu kör noktalardan kurtulup sürücü koltuğunda adeta bir kuş gibi özgür ve sizi çevreleyen ortamın tam farkında olabilirsiniz.
Aslında böyle bir teknoloji gelişmek üzere ve buna artırılmış gerçeklik şeffaf kokpit teknolojisi denilmekte. Çünkü bir araç sürücüsü bir uçaktaki pilot kadar görüş alanına sahip olabilir. Bu teknoloji aslında basit, kamera, görüntüleme yazılımı, projektör ekranları ve yansıtıcı yüzeyler kullanılarak test arabalarında denenmektedir. Bu teknoloji, daha açık bir yolda yolculuk yaparken insanların daha fazla güvende olmalarını amaçlanıyor. Nasıl mı?
Aşağıdaki videoda bu teknolojinin “şimdiki hâlinin” nasıl çalıştığı anlatılıyor ve yaşanan olası kazaların olmasını önlemede nasıl başarılı olacağına dair fikir veriyor.
Camdan yapılmış bir araba eğer cam yapısal olarak çelikten daha iyi olsaydı otomobil üreticileri için ilgi çekici olabilirdi. Metal aksamlar ve kapılar sürücünün görüşünü engellemekte. Bu engelleri aşmak amacıyla Japon araştırmacılar aracın etrafında kameralar kullanarak az önce bahsettiğim kör noktaların dışını sürücünün görmesine olanak tanımışlar.
Yapmaya çalıştıkları iş basit gibi görünse de çeşitli faktörleri göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Örneğin ekran seçimleri önemliydi, kendinden aydınlatmalı bir ekran ya da bir projektörden ışığın yansıtılması gibi iki seçenek vardı. Arkadan aydınlatmalı LCD, LED veya organik LED’leri kullanılabilinirdi. Bu ekranlar koltuklara, kapılara ve diğer iç bileşenlere monte edilebilir. Ancak bu ekranların çeşitli şekillere sığacak şekilde düzenlenmesi oldukça zor ve koltuklar da kumaş ile kaplı olmasından dolayı bir ekran için koyulacak en son yer olurdu. Bu nedenle araştırmacılar aracın iç kısmında videoda olduğu gibi bir projektör sistemi kullanmayı seçmişler.
Ancak projektör sistemi de tek başına yeterli değil. Görüntülerin daha net olması gerekiyor, bu nedenle araştırmacıların geliştirdiği retroreflektif projeksiyon teknolojisinde çok parlak yansıma üreten 50 mikrometrelik bir cam kürecik kaplı bir ekran kullandılar. Dahası, sistem her bir göz için bir projektör kullanıyor, yani tek bir ekran ile stereoskopik bir etki oluşturulmuş. Herhangi bir üç boyutlu gözlüğe benzer bir araca böylelikle gerek de kalmamış.
Sistem nasıl çalışıyor? Projektör sürücünün önündeki yarım bir aynaya doğru giden bir ışın demeti gönderir. Işın demetinin bir kısmı demetin çoğunu yarım aynaya ve sürücünün gözlerine doğru yansıtan özel ekranı aydınlatmak üzere gider. Yansıtma retroreflektif kaplamayı oluşturan küçük cam küreciklerin çok verimli çalışmasından dolayı parlaktır. Ayrıca bu yansıtma projeksiyon ekseni boyunca olduğu için karmaşık bir biçim ekran önüne geçtiğinde bile görüntüde herhangi bir bozulma olmuyor. Bunu videoda denediklerini görebilirsiniz.
Araştırmacılar bu sistemin ayrıca bir tür optik kamuflaj olarak da askeri alanlarda işe yarayabileceğini düşünüyorlar.
Japon araştırmacıların bu sistemi detaylıca anlattıkları makaleye kaynak kısmındaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Gökhan Atmaca, MSc.
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca