Eminim birçoğumuz Zamanın Kısa Tarihi’ni, Ceviz Kabuğundaki Evreni okumuştur. O’nu, Stephen Hawking’i bilim dünyası yaptığı çalışmalar ve makaleler ile daha iyi tanısa da bilime ilgi duyan öğrenciler, öğretmenler, mühendisler ve diğer kesimlerden insanlar yazdığı popüler bilim kitaplarıyla onunla tanışmıştı. Çünkü Stephen Hawking bilimin yaygınlaşmasında en çok çaba harcayan bilim insanlarından biriydi ve gösterdiği yaşama azmi dışında bu çabalar onu dünyanın en ünlü bilim insanlarından biri hâline getirdi. 21 yaşında motor-nöron hastalığı teşhisi konulduğunda doktorasını tamamlamasında bile zorlanacağı düşünülürken beklentilerin aksine bilime yaptığı sayısız katkıyla 55 yıl daha yaşadı. Bugün, 14 Mart 2018’de, Dünya Pi Günü’nde, Albert Einstein’ın doğumgününde Stephen Hawking 76 yaşında hayatını kaybetti.
1942 yılında Birleşik Krallık’ın Oxford şehrinde doğan Hawking, bir tıp araştırmacısı babanın ve felsefe bölümü mezunu bir annenin oğluydu. ST. Albans Okulu’ndan sonra Oxford Üniversitesi’nde Fizik Bölümü’nden derecesini alan Hawking 1962 yılında araştırma kariyerine Cambridge Üniversitesi’nde modern kozmolojinin babalarından biri olarak kabul edilen ve Paul Dirac’ın eski öğrencisi olan Dennis Sciama’nın grubunda başladı.
Karadelikler üzerindeki çığır açıcı çalışmaları öncesinde Birkbeck College’de Roger Penrose Albert Einstein’ın Genel Görelilik İlkesi’nde uygulanabilir yeni matematiksel teknikler ortaya atmıştı. Bu teknikler genel çekimsel çöküşün tekilliklere yol açacağını göstermişti ve bu da yeni fiziğe dair fitilin ateşlendiğinin işaretiydi.
Bunun üzerine Hawking evrenin ilk zamanlarındaki kütleçekiminin ışığın dahi kaçamayacağı kadar çok güçlü olduğu uzay bölgeleri olan karadeliklerin ve tekilliklerin olması gereken koşulları belirlemek için Einstein’ın Genel Görelilik İlkesi’ni kullandı. Hawking matematiksel olarak karmaşık olan bu problemler için yeni bir geometrik yaklaşım kullanarak tekilliklerin sadece matematiksel bir maksat değil aynı zamanda genel göreliliğin genel bir özelliği olduğunu gösterdi.
1970’lerin ilk yıllarında ise Hawking’in bir başka büyük keşfi bir karadeliğin “olay ufku” alanının yani bir karadeliğe düşen maddenin geri dönemeyeceği noktanın basit bir denklemle kendi entropisine bağlı olabileceğini göstermesi oldu. Yani olay ufku alanı asla azalamazdı. Diğer taraftan, 1974 yılında Hawking karadeliklerin klasik genel göreliliğin işaret ettiği gibi aslında tamamen siyah olmadığını ve onların radyasyon yaydığını yani ışıma yaptığını gösterdi. Bu ise kütleçekimi ve termodinamik arasındaki derin bağlantının su yüzüne çıkmasını sağladı. Hawking’in çalışmasıyla kuantum mekaniğine göre tüm karadeliklerin ışıma yapması gerekiyor. Bu ise karadeliklerin yakn çevresindeki ışık dahil tüm madde ve enerjiyi yurttuğu düşüncesinin çok da doğru olmadığını gösterdi. Çünkü bir karadeliğin olay ufku civarındaki kuantum dalgalanmalar “Hawking Işıması”na yol açıyordu. Bu dalgalanmalar kısa ömürlü sanal parçacık çiftleri tarafından üretiliyor. Bu parçacıklardan biri kütleçekimin etkisiyle karadeliğe çekilirken diğeri kaçmayı başarabiliyor. Hawking çok sayıda yayınladığı makale ile kuantum mekaniği ve genel göreliliği birleştirmeye yönelik en önemli çabayı harcayanlardan biri oldu.
1974 yılında, 32 yaşında iken elde ettiği bulgular Londra’da Kraliyet Bilimler Akademisi (İng. Royal Society) üyeliği kazanmasını sağladı. Bu süreçte ise hem hareket kabiliyeti zayıflamış hem de konuşması oldukça zorlaşmıştı.
1970’lerin sonunda Hawking Isaac Newton ve Paul Dirac’in eski çalıştığı bölümde Cambridge Üniversitesi Matematik Bölümü Lucasian Kürsüsü’ne görevlendirildi. Bu pozisyonda emekli olduğu 2009 yılına kadar çalıştı. Bu yıllar içerisinde, Büyük Patlama’nın kuantum yönlerini ve karadeliklerdeki bilgi kaybı sorununu incelemeye koyuldu. 2004 yılında, Stephen Hawking bilginin karadeliklerden kaçabileceğini kabul ettiğini açıklamıştı. Son zamanlarda insanların ilgisini çeken çok sayıda açıklaması tüm dünya basınında yankı bulmuştu, biz de bazılarını haber yapmıştık:
– Stephen Hawking: Karadelikler Diye Bir Şey Yok
– Stephen Hawking: İnsanlık 50 Yıl İçinde Ay’a Yerleşecek
– Stephen Hawking: Gelişmiş Uygarlıklar Tarafından Göz Ardı Edildik
– Hawking’in Zaman Tüneli: Karadeliklerin Kısa Tarihi
1987 yılında Fizik Enstitüsü’nün Dirac ödül madalyasını almıştı, 2006 yılında Kraliyet Bilimler Akademisi’nin en eski ve en prestijli ödülü olan Copley madalyasını almıştı. Hawking ayrıca ABD Başkanlık Özgürlük Madalyası’nı alan Edward Teller, John Bardeen ve John von Neumann’dan sonra dört fizikçiden biri olmuştu. 2009 yılında bu ödülü Beyaz Saray’da düzenlenen bir seremonide Barack Obama’dan almıştır. 2009 yılında emekli olmasından sonra bile aktif bir bilim insanı olarak çalışmaya devam etti. Cambridge Üniversitesi’nde Teorik Kozmoloji Araştırma Merkezi’nde araştırma direktörü olarak çalışmaya devam etti, ayrıca Kanada’da Teorik Fizik Perimeter Enstitüsü’nde misafir profesör olarak çalıştı ve 2011’den sonra burada Stephen Hawking Araştırma Merkezi açıldı. Ödüller ise devam ediyordu, 2012 yılında Rus fizikçi ve girişimci Yuri Milner’in kurduğu Temel Fizik Ödül Vakfı tarafından 3 milyon dolar değerinde “özel temel fizik ödülü” verildi.
Zorlu Yaşamı ve Popüler Bilim Kitapları
1985 yılında, Stephen Hawking zaten sınırlı olan konuşma gücünü geçirdiği bir trakeotomi ile kaybetmişti. Bir ekran üzerinde bir imleci kontrol ederek cümleler kurmaya başladı – ilk olarak eliyle daha sonraları sadece bir yanak kasıyla… Onun kelimelerini işleyen bir konuşma sentezleyicisi üretildi. Bu sayede, en çok satan ve onu tüm dünyaya tanıtan kitabı 1988 yılında Zamanın Kısa Tarihi’ni tamamlayabildi. Ceviz Kabuğunda Evren ve Zamanın Daha Kısa Tarihi gibi çok sayıda popüler bilim kitabı yazdı ve insanlara fiziğin ilgi çekici yanlarını sundu. Ayrıca çok sayıda TV yapımına “ünlü bir bilim insanı” olarak katıldı. Biz onu kimi zaman The Big Bang Theory’de kimi zaman da Star Trek veya The Simpsons’da gördük. Ayrıca hayatını konu alan Theory of Everything sinema filmi 2014 yılında beyazperdeye girmişti.
Zorlu yaşamına karşı, kararlı durdu. Dünya’nın karşılaşabileceği potansiyel felaketler karşısında insanları uyarmaya çalıştı. 2013 yılında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından düzenlenen bir konferansa davet edilen Stephen Hawking, Filistin sorunu üzerine İsrail hükümetinin politikalarına karşı birçok bilim insanı tarafından protesto etmelerine ve boykotlarına katılarak bu konferansa katılmayı reddettiğini açıklamıştı.
Stephen Hawking olağanüstü başarılarıyla bilime adanmış bir ömrü geride bıraktı. İnsanlığa olan tüm katkıların için teşekkürler.
Dr. Gökhan Atmaca
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
Referanslar:
Matin Durrani, Stephen Hawking dies aged 76, Physics World
Martin Rees, Stephen Hawking (1942–2018), Nature
Martin Rees, Stephen Hawking: Martin Rees looks back on colleague’s spectacular success against all odd, The Conversation