Yaz aylarında çay içmenin harareti aldığı söylenir. Bu ne kadar doğru olabilir? İşte yazımızda buna bir cevap arayacağız, üstelik yapılan birkaç araştırmanın verileri üzerinden.
Sıcak havalarda sıcak bir içecek içme fikri yüzlerce yıl öncesine ait. Hindistan’da chai, Kore’de ça olarak adlandırılan çay ülkemizde olduğu gibi özellikle doğu kültüründe en popüler içeceklerden biri olmuştur. Toplumumuz ise dünyada en çok çay tüketen toplumların başında geliyor. Son zamanlarda ise yaz aylarında sıcak içecek tüketmenin gerçekten de serinletmeye yol açtığına dair kanıtlar ortaya çıkmaya başladı.
2012 yılında, Sydney Üniversitesi’nden Dr. Ollie Jay ve çalışma arkadaşlarının gerçekleştirdiği bir dizi araştırmanın ilkinde sıcak bir içeceğin soğuk bir içeceğe kıyasla vücut tarafından saklanan ısı miktarını nasıl düşürdüğü gösterildi. İlk çalışmada, gönüllülerden 75 dakika boyunca 24 ˚C ve %23 nispi nemli bir ortamda 1.5 ˚C, 10 ˚C, 37 ˚C ve 50 ˚C sıcaklıklarında su tüketilmesi istendi.
Bu çalışmada iç sıcaklıktaki değişimin 1.5 ˚C ve 10 ˚C’lik suya kıyasla 50 ˚C su tüketildiğinde biraz daha fazla olduğu bulundu. Ancak, araştırmacılar vücudun ısı depolaması üzerine içeceğin sıcaklığının etkisini göz önünde bulundurduklarında, elde ettikleri sonuçlar çok farklıydı. Sıcak içeceğin tüketilmesinin akabinde ortalama vücut ısı depolaması daha soğuk içeceklerden daha düşüktü. Yani sıcak içecekler vücudun daha fazla ısı depolamasına olanak tanımıyor.
Terleme Faktörü
Bu bulguları açıklamak için içecek sıcaklığının etkisiyle terlemenin nasıl değiştiğine bakmak gerekiyor. Terleme ve daha önemlisi bu terlemenin buharlaşması vücut sıcaklığının modüle edilmesi ve ısı dengesinin korunması için önemli yollardan biridir.
Sıcak bir içecek tüketiminden kaynaklanan artan ısı yükünden dolayı ortalama terleme çıktısında telafi edici bir artış olur. Sürekli olarak, bir 50 ˚C’lik içecek tüm vücudun daha yüksek ter kaybetmesine yol açar. Pratik olarak, bu daha fazla terin vücut ısı depolamasını azaltarak ve buharlaşmadan ısı kaybını artırarak deri yüzeyinden buharlaşmanın üretildiği anlamına gelir.
En önemlisi, bu çalışma terin tamamen buharlaştığı koşullar altında gerçekleştirildi. Başka bir deyişle, bu çalışmada ter oluşumu düşük nem tutarak ve iyi bir hava akışı sağlanması ile sınırlandırıldı. Bu sonuçlar muhtemelen sıcak ve nemli koşullar gibi ter buharlaşmasının sınırlı olduğu koşullarda farklı olacaktır. Gerçekte, soğuk su içilmesi bu koşullarda daha uygun olabilir.
İkinci bir çalışmada, Jay ve çalışma arkadaşları yerel ter oranı ile içecek sıcaklığının etkisine dair bağlantıyı kurmak ve terlemenin etkileyeceği deride bulunan sıcaklığa duyarlı termoreseptörlerin konumlarını belirlemeyi amaçladı. Araştırmacılar soğuk içeceklerin (1.5 ˚C) sıcak içeceklerle (50 ˚C) kıyaslandığında iç ve deri sıcaklığındaki özdeş değişikliklere rağmen yerel terleme oranında azalmalara yol açtığını göstermişlerdir.
Laboratuvarda gerçekleştirilen üçüncü çalışmada ise araştırma grubu gönüllülerden ya 37 ˚C bir sıvı ya da buz tüketmelerini istediler. Önceki çalışmalarıyla uyumlu olarak, araştırmacılar buz kullanıldığında 37 ˚C’deki sıvıya kıyasla ısı kaybında bir azalma olduğunu, ve bunu deri yüzeyinden ter buharlaşmasının azalmasının bir sonucu olarak gösterdiler.
Bunun ısıdaki dayanıklılık performansı üzerinde etkileri de vardır. Vücut sıcaklığındaki değişimlerin bu performansı etkilediği bilinmektedir, buz yenmesi dayanıklık kapasitesini olumsuz etkileyerek vücut ısısında bir artışla sonuçlanabilir. Bir buzlu içeceğin içilmesi ancak sıcak ve nemli ortamlarda yararlı olabilir. Dolayısıyla sizin içinde bulunduğunuz çevresel koşullara bağlı olarak bir bardak çay içmeniz serinlemek için çılgınca bir fikir olmayabilir. Çünkü sıcak bir çay vücut ısınızı artırırken terlemeye yol açar. Bu durumda, terlemek sizi serinletir, çünkü nem buharlaşır ve bu vücut sıcaklığının değişmesine yol açar.
Bu yazı Longhborough Üniversitesi’nden araştırmacılar Steve Faulkner ve Katy Griggs’in TheConversation’da yayınladıkları “Does drinking hot tea in summer really cool you down?” başlıklı makaleleri baz alınarak hazırlanmıştır.
Gökhan Atmaca, MSc.
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca