Yüzyıllar öncesinden beri insanlar bazı killeri insan sağlığı için yararlı olduğunu düşünerek kullanıyorlar. Günümüzde bile çamur banyosu ile romatizmal hastalıklara ya da yaraların kanamasının durdurulmasında kullanılıyor. Bazı mide rahatsızlıklarına karşı da faydası olduğu düşünülüyor.
Ocak ayında Nature Scientific Reports dergisinde yayınlanan bir makale ile Amerikalı araştırmacılar farklı killerin ilaç olarak nasıl çalıştığını keşfettiler. Araştırmalarında antibiyotiğe direnç gösteren enfeksiyonlara karşı bu killerin etkinliğini incelediler.
Dünya üzerinde mavi ve yeşil killer volkanik alanlarda bulunurlar. Bu yanardağların civarında yaşayan yerliler ise yüzyıllardır sağlıklarını korumak için bu killeri kullandılar. Görünen o ki onlar killeri kullanmada bir şeyler biliyorlar. Arizona State Üniversitesi’nin Dünya ve Uzay Araştırmaları Bölümü’nde çalışan mineral bilimci Lynda Williams ve araştırma grubu Avustralya’nın yerlileri Aborjinlerin bu tutumları üzerinde çalıştılar. Çünkü Aborjinlerin kültüründe yaralıların tedavisinde killeri kullanma ve onları yeme alışkanlıklarının olduğu biliniyor. Çoğu kültürde de insanlar mide rahatsızlıklarını gidermek için killeri yemektedir. Ancak araştırmacılar bu killerin bazı patojenlere karşı etkili olduğunu buldular. Patojenler hastalığa neden olan bakteri ve virüslerdir. Araştırmacılar ise antibiyotiklere karşı direnç gösteren yani antibiyotiklerin etki edemediği bakterileri incelediler.
Yapılan incelemeler sırasında laboratuvar testlerinde, Williams ve grubu bir mavi renkli kilin MRSA olarak bilinen antibiyotiğe dirençli Staphylococcus aureus bakterisine karşı nasıl etkili olduğunu buldular. Bu arada MRSA tehlikeli ve bazen öldürücü olabilen cilt enfeksiyonudur. MRSA’ya karşı etkili olan bu kilin Fildişi Sahili’nde görülen bir cilt hastalığı olan Buruli ülserinin tedavisinde de etkili olduğu belirtiliyor.
Bu tür hastalıkların tedavisinde rol oynamasının ardındaki sırra geldiğimizde ise bu sır kil içerisinde yer alan kimyasal elementlerden birinde yatıyor. Bu element de demir. Hastalıklara neden olan bakterinin ise yaşamak için ihtiyacı olan şey yine demir. Ancak bu killer sadece demirden oluşmuyor aynı zamanda alüminyum elementini de içermektedirler. Lynda Williams’ın söylediğine göre bu elementler birlikte çalışır. Bakterilerin beslenmesi için az miktarda demir yeterlidir. Demirle birlikte bakterinin hücre duvarı açılır, bu sırada alüminyum ise hücre duvarının daha fazla açılmasına sebep olarak zararlı bakteriye demir akınına sebep olur. Bu demir fazlalığı da hücreyi zehirler ve demirin oksitlenmesiyle bakteri ölmüş olur.
Araştırmacılar alüminyumun bakterinin hücre duvarındaki proteinlere saldırarak indirgenmiş daha fazla demirin hücre duvarlarından geçerek bakterinin iç yapısına ulaşmasına neden olduğunu buldular. Bu da antik zamanlardan beri kullanılagelen “bazı volkanik killerin” bazı sağlık sorunlarına karşı nasıl işe yaradığına açıklık getirdi.
Keşfi yapan araştırmacılar bu çalışmalarının mavi ve yeşil killerin şifacı özelliklerini keşfetmek isteyen ilaç şirketlerinin ilgisini çekeceğini umuyor.
Gökhan Atmaca, MSc.
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca
Referanslar:
Sciencedaily
Scientific Reports
Image Credit: ASU