Sürücüsüz otonom araçlar çok geçmeden yollarda boy göstermeye başlayacaklar. Halihazırda bunun işaretlerini görmem mümkün. Geçtiğimiz aylarda, belki duymuşsunuzdur, Google’ın bir sürücüsüz otomobili ABD’nin California Eyaleti’nde test sürüşü yaparken bir polis tarafından durdurulmuştu. Sebebi ise yavaş hızda hareket etmesi. Google da bu durumu protesto etmişti. Bu ayrıca başka bir şeyin de göstergesi, insanlar olarak bizim otonom robot ya da araçlara karşı tutumumuz ne olacak? Bu yazının aslında konusu bu değil, yazımızın konusu bu otonom araçların gerçek dünyada yani bizim dünyamızda nasıl hareket edeceklerini, hangi durumlarda hangi tutumlara sahip olacaklarını nasıl öğreniyor oluşları.
Google ya da Ford gibi sürücüsüz otonom araçları geliştiren şirketler, girişimciler bu araçlarını gerçek dünyaya hazırlamak için sanal gerçeklikten faydalanıyorlar. Aslında şunu çok rahat söyleyebiliriz, yakın gelecekte sokaklarda gezecek olan bu araçlar bilgisayar oyunlarından çıkmış olacaklar. Çünkü hepsi bilgisayar oyunları içerisinde “eğitiliyorlar”. Araştırmacılar makine öğrenme sistemlerini destekleyecek eylem sahnelerini oluşturmak için oyun geliştirme araçları ile yapılan sanal ortamları kullanıyorlar. Bu yolla, bu araçlar sokaklarda karşılaşabilecekleri durumlara daha iyi bir şekilde karşılık vermeleri öğretiliyor. Bunun bir şekilde gerçekleşmesi lazım, örneğin Ford şirketi 2016 yılında California’nın sokaklarında sürücüsüz otonom araç prototiplerini test etmek için gerekli izni aldı. Bu testlerin başarılı geçmesi bu bilgisayar oyunlarında yani sanal gerçeklikte geliştirilen yazılımın başarı durumuna bağlı olacak.
Bu sanal gerçeklikte araçların öğrendiği sadece yayalardan kaçınmak değil, güvenli sürüş için gerekli olan tüm bilgiyi toplayabilen bir yazılımdan bahsediyoruz.
Aşağıdaki videoda Ford’un kendi otonom araçları için hazırladığı sanal gerçeklikten bir teste ait görüntüyü izleyebilirsiniz.
Gökhan Atmaca, MSc.
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca
Kaynak:
IEEE Spectrum
Photo: Tekla Perry