Uranyum da aslında suyun içinde bulunan kalsiyum, magnezyum gibi diğer elementlerden biri olabiliyor, yer altı suyunun nerede bulunduğuna bağlı olarak da bu elementlerin su içindeki oranları değişiyor. Vücudumuz su içindeki küçük miktarlarda bulunan uranyumu boşaltım sistemi yoluyla geri atabilir, tıpkı diğer elementlerde olduğu gibi. Ancak uranyum oranı su içinde yüksekse yani bu karışma normalden fazla ise sağlımız için tehlikeli olabileceğine dair bilimsel çalışmalar mevcuttur. Yani uranyum olduğundan şüphe edilen su ile karşılaşıldığında, güvenli bir şekilde o suyu içmek için su içindeki uranyum oranının öğrenilmesi gerekir. Eğer bir şekilde bu uranyum oranı öğrenilirse ya da test edilmişse, dikkat edilmesi gereken suda litre başına uranyumun en fazla 0.02 miligram bulunması gerektiğidir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu değer üst sınır olarak kabul ediliyor ve dolayısıyla bu değerden daha az ise içmekte bir sakınca olmadığı belirtiliyor.
Suya karışan uranyum doğal bir uranyum olduğu için radyoaktif bir özellik taşımıyor ancak belli bir dozu aştığında (diğer elementlerde de olduğu gibi) kimyasal olarak zehirlenme riski vardır. Uranyumlu suyu kaynatmak bu konuda yardımcı olmaz, çünkü uranyumun kaynama noktası 3000 santigrattan daha fazla.
Bu yazıyı yazmamda, bir süredir Kazakistan’da bulunan bir okuyucumuzun uranyumlu suyun içilip içilmeyeceği üzerine gönderdiği bir e-posta etkili oldu. Dolayısıyla, siz de dünyanın herhangi bir yerinde bulunduğunuzda içeriğinde uranyum olduğundan şüphelendiğiniz suların olabileceği yerlerde aklınızda hiçbir soru işareti kalmaması için en iyi yapılacak şeyin şişelenmiş suları kullanmak olduğunu diye düşünüyorum, bu şişelenmiş sular üzerinde su içindeki kimyasal maddelerin oranı muhtemelen bulunuyordur. Dünya genelinde böyle bir sorun yok ama uranyum yataklarının olduğu bölgeler ya da granitlerin çıkarıldığı bölgelerde yüksek oranlarda yer altı sularına uranyumun karışma ihtimali vardır. Bu tür yerlerde içme sularının uranyum açısından da mutlaka test edilmesi gerekiyor.
Peki, içme suyuna uranyum nasıl karışır?
Diğer minerallerle aynı şekilde, uranyum içeren mineraller yeraltı suyuna dağıldığında içme suyuna uranyum karışmış olur. Yüksek seviyelerde uranyum kazılmış kuyu ya da yüzey su kaynaklarından ziyade derin sondaj kuyularında daha çok bulunmaktadır. Eğer bir bölgede granit veya alkalin kumtaşı ve killi şist içeren dipkayası mevcutsa bu bölgelerdeki kuyularda uranyum seviyelerinin daha fazla olması beklenir.
İçme suyuna karışan uranyumun sağlığımız üzerinde etkisi var mıdır?
Böbrek uranyumun etkilerine karşı en duyarlı organ olduğu için uranyum alımından dolayı böbrek hasarı medyana gelebilir. İçme suyundaki çoğu uranyum insan vücudundan atılır. Ancak yine de küçük bir miktarı emilir ve kan dolaşımı yoluyla vücutta yayılır. Bir kere kan dolaşımına girdiğinde, uranyum bileşikleri böbrekler tarafından filtrelenir. Aynı zamanda uranyum bu sırada böbrek hücrelerinin zarar görmesine neden olur. Bu zarar görme uranyumun ağır metal özelliklerinden ileri gelir. Yani radyoaktivitesinden dolayı değil, çünkü radyoaktivitesi çok düşüktür. Radyoaktivitesi düşük olduğu için uranyumlu su ile duş almak ya da yıkanmak bir sağlık sorunu oluşturmaz. Uranyum zenginleştirilmediği sürece, kimyasal bir işleme tabii tutulmadığı için radyoaktivitesi düşüktür.
Uranyum hakkında detaylı bilgilere “Uranyum Nasıl Öldürür? Doğaya Nasıl Zarar Verir?” başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Gökhan Atmaca, Bilim Uzmanı (MSc.)
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca
Kaynaklar:
http://www.hc-sc.gc.ca/ewh-semt/pubs/water-eau/uranium-eng.php
http://www.who.int/water_sanitation_health/dwq/chemicals/en/uranium.pdf
Görsel, wikipedia