ABD California’daki Raytheon Uzay ve Havacılık Sistemleri şirketinden araştırmacılara göre, ışık hızına yakın hızlarda yolculuk eden uzaylılar tespit edilemeden gidemeyecekler. arXiv’e gönderdikleri makalede, araştırmacılar çok hızlı hareket eden araçların fotonlarla olan etkileşimleri nedeniyle günümüz teknolojisiyle görünür olabileceklerini savunuyorlar.
Işık hızına yakın bir hızda yolculuk insanlar için henüz mümkün değildir ama bu teoride konuşulabilir. Yıldızlar arasındaki boşluk bir uzay gemisinin karşılaşabileceği birçok engelin olmadığı anlamına gelir. Fakat süper hızlı hızlarda, uzay gemileri daha yavaş olan araçların karşılaşmadığı engellerle karşılaşacaktır. Işık hızına yakın bir hızda ilerlerken karşılaşılacak bu engellerden biri de fotondur. Araştırmacılara göre, bu fotonlar bir sürüklenmeye neden olacaktır. Sürüklenme denilen olayın Dünya üzerinde yaygın bir biçimde yaşandığı söylenebilir. Örneğin nispeten hızlı olan uçaklar hava gibi daha yavaş olan bir maddeyi hareketi boyunca sürüklemiş olur. Uzayda ise fotonlar bu tür bir sürüklenmeye neden olabilir. Çünkü hızlı giden bir uzay gemisi yavaş giden bir uzay gemisinden çok daha fazla fotonla karşılaşacaktır. Bu durumda, hesaplamalara göre kızılötesi spektrumda görülebilir bir enerji izi oluşacaktır.
Söylenmek isteneni biraz daha irdeleyelim. Işık hızına yakın hızlarda giden bir uzay gemisi/uzay aracının kozmik mikrodalga arkaplan ışıması ile etkileşmesi gerekir. Bu etkileşme de ışıktan eşsiz bir iz üretir. Araştırmacılardan Ulvi Yurtsever ve Steven Wilkinson’un yeni analizlerine göre de bu iz ışık hızına yakın hızlarda giden bir uzay aracını ele verir.
Bu ortaya çıkan enerjik izi bugün ki teknolojimizle görebiliriz. Dolayısıyla komşu galaksilerden sıçrama yapan herhangi bir uzay aracını tespit edebilme ihtimalimiz var. Tabii, böylesine gelişmiş bir uzaylı uygarlık varsa.
Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasını Büyük Patlama‘nın bir yankısı olarak düşünebiliriz. Bu ışıma, Büyük Patlama’dan bu yana yıldızlararası boşlukta evren genişledikçe yayılan bir ışımadır. İlk yayıldığında çok daha yüksek enerjili ve daha kısa dalgaboylu bir ışıma iken şimdi elektromanyetik spektrumun mikrodalga bölgesindedir. Bu ışıma evreni doldurur. Evrenin her bir santimetre küpü 400’den fazla kozmik mikrodalga fotonundan oluşmaktadır. Dolayısıyla yıldızlararası uzayda yolculuk yapan bir uzayaracı her saniye milyarlarca fotonla çarpışacaktır.
Bu çarpışmaları her bir fotonun yüksek enerjili bir çekirdeği vurmasında olduğu gibi mikroskopik seviyede düşünmek gerekir. Parçacık fizikçileri eğer bu çarpışmalardaki enerji yeterince yüksekse bu sırada elektron-pozitron çiftlerinin oluşması gerektiğini iyi bilirler. İşte bu noktada, Yurtsever ve Wilkinson ışık hızına yakın hızlarda hareket eden bir uzayaracının ardından bu fotonların yüksek enerjili gama ışınları gibi görüneceğine işaret ediyorlar. Eğer bu gama ışınları bir elektron ve bir pozitronun durgun kütlesinden daha büyük bir enerjiye sahip olurlarsa, bu çarpışma bir elektron-pozitron çifti oluşturacaktır.
Yani eğer uzaylılar bizim galaksimizde ışık hızına yakın bir hızda yolculuk edecek olurlarsa, biz onları muhtemelen bir foton anaforu olarak görebileceğiz. Elbette ki araştırmacılar bir dizi varsayımlarda bulunarak bu hesaplamaları gerçekleştirdiler. Işık hızına yakın hızlarda yıldızlararası yolculuğa çıkabilecek bir gemiyi bugün inşa edemeyebiliriz ama gelecekte, böyle beklenmedik bir uzay aracı ile nasıl karşılaşacağımız hakkında en azından fikir yürütebiliyoruz.
arXiv’deki makaleye ulaşmak için, tıklayın.
Gökhan Atmaca, Bilim Uzmanı (MSc.)
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca
Kaynaklar:
- Spacecraft Traveling Close to Light Speed Should Be Visible with Current Technology, Say Engineers, MIT Technology Review.
- Kelsey D. Atherton, Alien Spaceships Traveling at Near Light Speeds Will Still Be Visible, Popular Science