Bazen ışığı görmek zordur. Özellikle de eğer ışık x-ışınları veya ultraviyole ışıma gibi görünür spektrumun dışında ise. Işık çeşitli enerjilere, dalgaboylarına ve frekanslara sahip bir elektromanyetik dalgadır aslında. Farklı renklerdeki ışık fotonu farklı enerjiler taşır ve dalgaboyları/frekansları da farklıdır (Şekil1). Elektromanyetik spektruma göre görünür ışığın dışında farklı enerjilere sahip fotonlar da olabilir. İnsanlar ise tüm elektromanyetik spektrumdaki ışığı algılayabilme kapasitesine sahip değildir. Örneğin, elektromanyetik spektrumun kızılötesi bölümüne denk gelen dalgaboylarındaki fotonları genellikle göremiyoruz. Ancak yeni yapılan bir çalışmada kızılötesi ışımaları bir şekilde görebildiğimiz ortaya kondu.
Bu konuyla ilgili bir çalışma Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde “Human infrared vision is triggered by two-photon chromophore isomerization” başlığı ile yayınlandı. Bu çalışmaya göre, belirli koşullar altında insanların görünür spektrumun dışındaki kızıl ötesi ışığın bir belirtisini yakalayabildiğini söyleyebiliriz.
Bizim gözlerimiz fotonlar adı verilen temel parçacıklara karşı duyarlıdır. Bu fotonlar gözlerimizdeki retinada bulunan ışığa duyarlı reseptör (alıcı) proteinleri uyarmaya yetecek kadar enerjiye sahiptirler. Ancak kızılötesi ışımadaki fotonlar retinalarımızdaki bu proteinleri uyaracak kadar enerjiye sahip değildir. Biz bu düşük enerjili ışımalardaki fotonları kameralar ve gece görüş araçlarını kullanarak algılayabiliriz. Ancak çıplak gözle genellikle kızılötesi ışımanın farkında olmayız.
Son zamanlarda bir laser laboratuvarında çalışan araştırmacılar bazen kısa kızılötesi atımlar yayan aygıtları ile çalışırken ışık parlamaları gördüklerini fark ettiler. Böylece bu deneyimin nedenlerini araştırmak için araştırmacılar retina hücreleri ile dolu bir test tüpünü kendi laserleri ile ışınladılar. Işık atımları yeterince hızlı olduğunda, reseptörlere aynı anda iki fotonun vurduğunu buldular. İki fotonun aynı anda reseptörlere “değmesi” bir reseptörün uyarılması için yeterli enerjiyi sağlamaktadır. Bu da çift doz görünmeyen kızılötesi ışımanın görünür olduğu anlamına gelir.
ScientificAmerican’da yer alan habere göre bu bulgunun en azından bir uygulaması olabilir. Bu gelişme doktorlara retinaya bağlı göz hastalıklarını teşhis etmede yeni bir araç imkanı sunabilir.
Gökhan Atmaca, MSc.
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca
Kaynak:
http://www.scientificamerican.com/podcast/episode/human-eye-sometimes-sees-the-unseeable/
Photo: Laser_Physics_Lab_-_NTNU-NT