Karadelikler kütleçekim dalgalarının bütün kuvveti ile ışığı yakalayan sadece ultra kütleli çökmüş yıldızlar değildir. Aynı zamanda modellenmesi çok zor olan gök cisimlerindendir. Özellikle de bir karadeliğin diğer bir karadelikle etkileşimini modellemek çok zor bir problemdir. Yeni bir çalışma ile iki karadeliğin bir diğerine çarpışmak için yakınlaşmasının nasıl görünebileceği ile ilgili ilk iyi modelleme yapıldı. Sadece iki cisim söz konusu ve bu iki karadeliğin kütlesi farklı küremsi izlenimler oluşturarak garip yollarla çevrelerindeki yıldız ışıklarını bükmektedir.
Asteroitler, kuyruklu yıldızlar ve gezegenler dünyasında, çarpışmalar oldukça iyi bir şekilde klasik fizik modellerine uyarlar – Newton yasaları ile hızlanma, yavaşlama, birbirini çekme gibi şeyleri tanımlamada öncü olmuştu… Böyle bir sistem Dünya’ya çarpmakta olan bir asteroidin, ya da bir kuyrukluyıldızına yaklaşmakta olan uzay aracının modellenmesi için oldukça doğru olabilir. Fakat Einstein Newton fiziğinin evrenin ultra büyük ölçek mekaniğini kaba bir yaklaşımla açıklayabildiğini göstermiştir.
Karadelikler evrensel kumaş boyunca dalgalar oluşturarak uzay-zamanı bükmektedir. İki karadelik birbirine yakın olduğunda, bu karadelikler ışık hızına yakın hızlarda bir diğerine doğru sürüklendiği düşünülebilir. Böylece Aşırı Uzayzaman Benzeştirme projesinde çalışan bilim insanları Einstein’ın alan denklemlerini geliştirerek uzayzaman bozulmalarını ele alabildiler.
Bu modellemede Samanyaolu Galaksisi’nin önündeki iki hayali karadelik baz alındı. Aşağıdaki animasyon ışık noktalarının göründüğünü, kaybolduğunu ve etrafında kaydığını görebilirsiniz. Aslında, yıldızlar hâlâ sabit ama onlardan gelen ışık akışı karadelik etrafında dönüyor, bölünüyor ve bükülüyor. Oluşan dairesel kümelere de “Einstein Halkaları” denilmektedir.
Gökhan Atmaca, MSc.
Takip: twitter.com/kuarkatmaca
İletişim: facebook.com/anadoluca