Rüzgarlar gezegenimizin yüzeyini çok büyük ölçeklerde şekillendirmektedirler. Bu onların akışkan özelliklerinin bir sonucudur aslında. Havanın da akışkan olduğunun en büyük örneklerinden biridir yardanglar. Türkçe olarak dik yığınlar olarak da ifade edebileceğimiz bu jeomorfik yapılar Dünya’nın bir çok bölgesinde görülmektedir. Bir yardang rüzgar aşınması, toz ve kum ile herhangi bir konsolide olmuş veya yarı konsolide olmuş malzemeden ya da dipkayadan oyulmuş bir aerodinamik tepe olarak tanımlanabilir. Rüzgar bir bölgede sürekli aynı yönden eserse dev kanallar (dik yığınlar) oluşturulabilir. İşte bunlar yardanglardır. Yardanglar yukarıdan bakıldığında bir teknenin gövdesini andırır ve genişlik olarak üç veya daha fazla kez daha uzundur. Rüzgara bakan yüzü kademeli olarak daha dardır. Genellikle rüzgar erozyonu ile oluşurlar.
Yardang alanları Mısır’ın Batı Çölü’nde eski bir göl yatağındaki zayıf taşlaşmış tortularda da oluşur. Sabit rüzgarlar toz ve ince kumu kuvvetli bir şekilde uzaklara taşır ve rüzgardan savrulan parçacıklar “çamur aslanları” denilen klasik formlardaki kalıntıları oyar. Bu ince kumlarla oyulan dik yığınlarla antik sfenks motiflerini çağrıştıran yapılar oluşur.
Bu yardangların en yüksek ucu rüzgarın içine bakmaktadır. Rüzgarın sürüklediği kum yere yakın kaldığı için bu ön yüzeyler oyulmuştur ve erozyon burada yoğundur. Yardanglar 6 metre yüksekliğe ulaşabilir. Bazı yerlerde bu dik yığınlar binlerce kum fırtınası tarafından dar boyunlara dönüşecek şekilde yontulmuştur.
Jeologlar yardangların oluşumunun tam ayrıntılarında farklı görüşlere sahipler. Ancak yardangların kum fırtınaları sırasında çok uzun dönemlerde oluştuklarını düşünürsek gözlem yapmanın zorluğundan kaynaklanan bu zorluğun görüş ayrılıklarına sebep olabilir.
Yardang kelimesi aslında Türkçe’dir, 1903 yılında İsveçli kaşif Sven Hedin Türkistan’da yaptığı keşif sonrasında bu tür yapılara verilen ismi yani yardangı terim olarak kullanır. Böylece coğrafya, jeoloji gibi alanlarda bu yapılar bu isimle anılır.
Bu konu BBC tarafından hazırlanan “Gezegenin Gücü” isimli belgeselin atmosfer bölümünü izlerken ilgimi çekti. Okuyucularımızla da bu yapıları paylaşmak istedim. Belgeseli sunan Ian Stewart’ın şu sözü ile yazımızı tamamlamak istiyorum:
“Rüzgarın gücü inanılmaz. Ancak böyle bir şeye baktığımızda atmosferin gücünü idrak edebiliyorsunuz. Sürekli çalışıyor ve sürekli dünyamızı şekillendiriyor.”
Gökhan Atmaca, MSc. facebook.com/anadoluca | twitter.com/kuarkatmaca
Kaynaklar:
- http://geology.about.com/od/structureslandforms/ig/erosional/yardang.htm
- http://en.wikipedia.org/wiki/Yardang