Bilim insanları Dünya üzerindeki yıldırımların sadece uzaydan gelen kozmik ışınların değil aynı zamanda Güneş’ten gelen enerjik parçacıklar tarafından tetiklendiğini öneren yeni bir kanıt buldular.
Reading Üniversitesi araştırmacıları Dünya üzerindeki artan fırtına aktivitesi ve Güneş rüzgarı ile ivmelenen yüksek enerjili parçacık akışları arasındaki bağlantıyı buldular. Bu bağlantıya göre uzadan gelen parçacıklar yıldırım mekanizmasının tetiklenmesinde rol alabilir.
Araştırmacıların çalışması 15 Mayıs 2014’te Environmental Research Letters dergisinde yayınlandı. Bu yayınlanan makalede Dünya atmosferine doğru saatte bir buçuk milyon kilometreden fazla hızla hareket eden yüksek hızlı güneş rüzgarlarının ortaya çıkmasından sonraki 40 gün boyunca Avrupa’da yıldırım oranlarında önemli ve anlamlı bir artış buldukları ifade ediliyor.
Bu değişikliklerdeki mekanizmaların tam olarak bilinmemesine rağmen, araştırmacılar havanın elektriksel özelliklerinin atmosfere çarpan güneş rüzgarından gelen yüklü parçacıklarla bir şekilde değişeceğini öne sürüyorlar. Bu elde edilen bulgular hava durumu tahminleri için yararlı olabilir. Çünkü bu tür güneş rüzgarları akışları düzenli aralıklarla Dünya atmosferine yüksek enerjili parçacıkların ulaşmasına neden oluyor. Bu akışlar uzay araçları tarafından izlendikçe, tehlikeli hava olaylarının bir çoğu haftalar öncesinden tahmin edilmesini sağlayabilir.
Araştırmacılardan Dr. Chris Scott yüksek hızlı güneş rüzgarı akışlarının yıldırım oranlarını artırabileceğini bulduklarını ve bunun yıldırım olaylarının artmasında veya yıldırım şiddetinde bir artışa yol açabileceği şekilde açıklamalarda bulundu.
Yıldız patlamalarıyla ışık hızına yakın hızlarda evren genelinde hareketli olan ufak parçacıklar, kozmik ışınlar Dünya üzerindeki gök görültülü havaların oluşmasında kısmen rol oynadığı düşünülmektedir. Buna benzer olarak da araştırmacılar Güneş’ten gelen parçacıkların yıldırım olaylarını etkilediğini öne sürüyorlar.
Güneş her 27 günde döndükçe bu yüksek hızlı parçacık akışları öngörülebilir bir düzen içinde gezegenimizi adeta sıyırarak geçiyorlar. Böyle bir bilgi de daha uzun sürelerde ilerisi için hava durumu tahminlerinin üretilmesinde faydalı olabilir.
Araştırmacılar 2000 ve 2005 yılları arasında İngiltere’deki yıldırım olaylarının verilerini analiz ettiler. Bu veriler İngiltere Meteoroloji Ofisi’nin yıldırım algılama sisteminde elde edildi. İngiltere merkezde olmak üzere 500 kilometre yarıçapında oluşan yıldırım olayları bu sistem ile kayıt ediliyor. Bu veriler de NASA’nın Advanced Composition Explorer (ACE) uzay aracının verileri ile kıyaslandı. Bu uzay aracı da Güneş ve Dünya arasındaki güneş rüzgarlarının karakteristiklerini ölçtüğü için böylece oluşan yıldırım olayları ile güneş rüzgarları arasındaki bağıntıyı kurabilecek veriler kıyaslandı ve analiz edildi.
Araştırmacıların bulgularına göre Dünya’ya bir güneş rüzgarı yaklaştıktan sonraki 40 gün içinde İngiltere’de ortalama 422 yıldırım olayı gerçekleşmiş, güneş rüzgarından önceki 40 gün boyunca da ortalama 321 yıldırım olayı. Güneş rüzgarından sonraki 12 ve 18 gün arasında ise yıldırım olaylarının oluşumu en üst düzeyde gerçekleşiyor, bir pik yapıyor.
Dünya’nın manyetik alanı gezegen etrafındaki enerjik parçacıkları saptırmak için güneş rüzgarına karşı aslında güçlü bir savunma sağlıyor. Ancak eğer hızlı bir güneş rüzgarı akışı yavaş hızdaki bir güneş rüzgarı akışını yakalarsa, bu durum hem malzemede (enerjik parçacıklar vs) hem de ilişkili manyetik alanda artışa neden olur. Enerjik parçacıklar da Dünya atmosferinin bulutların oluştuğu bölgelere doğru sızmak için yeterli enerjilere sahip olabilirler ve bizim yaşadığımız hava durumunu da etkileyebilirler.
Bu çalışma, Güneş’in yüzeyinde oluşan patlamaların ve akabinde oluşan jeomanyetik fırtınaların Dünya’yı nasıl etkilediğine dair yeni bulguları ortaya koymuştur.
Gökhan Atmaca, MSc. twitter.com/kuarkatmaca | facebook.com/anadoluca
Kaynak:
http://phys.org/news/2014-05-high-speed-solar-lightning-earth.html