Gezegenimiz Dünya, ses frekanslarında radyo dalgalarının doğal bir kaynağıdır. ABD’nin uzay araştırmalarından sorumlu kurumu olan NASA’nın Marshall Uzay Uçuş Merkezi’nde çevrimiçi bir alıcı herkesin dinleyebileceği Dünya’nın bu şarkılarını kaydediyor.
Eğer insanlar kulaklar yerine radyo antenlerine sahip olsaydı, biz gezegenimizden gelen bu garip seslerden oluşan olağanüstü senfoniyi duyabilirdik. Bilim insanları bu garip seslere ya da gürültülere “tweeks”, “whistlers” ve “sferics” adını vermektedirler. Bu sesler sanki gösterişli bir bilim-kurgu filminin arka plan müziği gibi gelebilir ama bu bir bilim-kurgu değildir. Dünya’nın doğal radyo emisyonları gerçektir ve biz onlardan çoğunlukla habersiz olsak ta bu garip gürültüler her zaman çevremizde vardırlar.
Marshall Uzay Uçuş Merkezi’nde uzay fizikçisi olan Dennis Gallagher konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Her karasal ortam tam anlamıyla ses frekanslarında radyo dalgaları ile şarkı söylüyordur. Bizim kulaklarımız doğrudan radyo dalgalarını algılayamaz ama biz onları çok düşük frekanslı (VLF) radyo alıcısının yardımıyla ses dalgalarına dönüştürebiliriz.”
VLF alıcıları basittir. Sadece bir anten ve bir ses amplifikatöründen oluşurlar. Bu alıcılar birkaç yüz Hertz (Hz) ile 10 kHz arasındaki frekanslara sahip radyo dalgalarına duyarlıdırlar. Kıyaslamak için, AM yayın bandındaki radyolar 540 kHz’den 1.6 MHz gibi yüksek bir frekans aralığını kapsarlar.
Dünya üzerindeki çoğu VLF emisyonlarının kaynağı yıldırımlardır. Yıldırım çarpmaları ile görünür ışık parlaması ortaya çıktığında radyo dalgaları bandında bir atım yayarlar. Yıldırım yakınlarından gelen VLF sinyalleri bir radyonun hoparlöründen sıcak bir kamp ateşinin çatırdaması gibi bir ses şeklinde duyulabilir. Uzay bilimcileri bu tür seslere atmosferik, kısaca “sferics” demektedirler.
Etrafınızda hiç yıldırım olmasa bile, hâlâ bir şeyler duyuyorsanız. Bu binlerce kilometre uzaklıktaki fırtınalardan gelen VLF cazırdamalarıdır. Radyo dalgaları gezegenimizin yüzeyi ve iyonosferi arasında ileri-geri biçimde sıçrayarak çok büyük mesafelere yayılabilirler. İyonosfer tabakası bu arada, Güneş’ten gelen ultraviyole ışımalar tarafından iyonize olmuş bir atmosfer tabakasıdır. Yerden yaklaşık olarak 90 kilometre yukarıda bu atmosferik katman başlar ve binlerce kilometreye kadar uzanır irtifası. Bu nedenle düşük frekanslı radyo dalgaları için iyi bir yansıtıcılık özelliğine sahiptir.
Çok uzaklara hareket eden “sferics” türü Dünya şarkıları bir VLF alıcısının hoparlöründe müzikal seken bir ses üretirler. İşte bu sese de “tweeks” denilmektedir.
Bazı zamanlarda iyonosfer uzayın içine yıldırım atımlarını sızdırır. Bu atımlar tamamen atmosferin dışına çıkarlar, Dünya’nın yüzeyinden 10 bin kilometre yukarıda bulunan manyetik alan çizgilerini takip ederek gezegenimizin manyetosferi içerisinde hareket ederler ve sonra tekrar atmosferimize geri girerler. Bu tür manyetosferimiz içerisinde yolculuk eden yıldırım atımları atmosfere geri döndüklerinde oldukça dağınık bir şekilde geri dönüş yaparlar. Bu da çok ama çok daha fazla tweek sesi anlamına gelir. Bu tür seslere de bilim insanları “whistlers” adını vermektedirler. Bu tür seslerin tonları sanki yavaşça azalıyormuş gibi gelir.
Sferics, tweeks ve whistlers türü Dünya seslerini dinlemek için şu sayfayı ziyaret edebilirsiniz: http://www.spaceweather.com/glossary/inspire.html
Atmosferik seslerden oluşan Dünya’nın sesi ile ilgili başka bir kaynak:
Dünya’nın neden olduğu tüm bu seslerin dışında bir de “chorus dalgaları” adı verilen başka bir ses türü daha var. Bu chorus Dünya’nın radyasyon kuşaklarındaki plazma dalgalarının neden olduğu bir elektromanyetik olgudur. Yıllardır, amatör radyo operatörleri uzaklardan bu chorus dalgalarını dinliyorlardı. İki yıl önce NASA’nın Radyasyon Kuşağı Fırtına Sondaları bu chorus dalgalarının asıl geldiği bölgeye giderek onların sesini ilk defa Dünya’nın dışında dinledi. Bu sesleri şuradan dinleyebilirsiniz: http://www.nasa.gov/mp3/687631main_687014main_emfisis_chorus_1.mp3
Bu yazımızda Dünya şarkılarının ne olduğunu ifade etmeye çalıştık. İlgili ve bizleri takip eden okuyucularımız “Uzayda Ses Neden Yayılmaz?” isimli yazımızı okudukları için içten içe soruyorlardır. Uzayda sesin yayılmadığını ve sesin duyulmayacağını söylemiştiniz, şimdi ne oldu da Dünya’nın sesi var ve dinliyoruz diye sorabilirler. Sesin bir mekaniksel dalga olduğunu ve yayılmak için bir ortama ihtiyaç duyduğunu bundan dolayı da uzayda yayılamadığını söylemiştik. Dünya’nın çeşitli sebeplerden yaydığı ses ya da şarkı dediğimiz şeyler ise aslında radyo dalgalarıdır: ses değil. Radyo dalgaları elektromanyetik dalgalardandır ve elektromanyetik dalgaların yayılması için mekanik dalgalarda olduğu gibi bir ortama gerek yoktur. Işık nasıl Güneş’ten geliyorsa uzayda yayılarak, radyo dalgaları da pek ala uzayda yayılabilirler. Ancak biz radyo dalgalarını bazı alıcılar kullanarak ses dalgalarına dönüştürebiliyoruz, ki en büyük örneği radyoların kendisidir. Dolayısıyla Dünya şarkıları dediğimiz şeyler radyo dalgaları olduğu için uzayda sesin yayılmadığı bilgisi ile ilgili bir çelişki yoktur. Bu son bilginin ardından yazımızın sonuna geliyoruz. Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle.
Gökhan Atmaca, MSc. facebook.com/anadoluca | twitter.com/kuarkatmaca
Kaynaklar:
- http://science.nasa.gov/science-news/science-at-nasa/2012/28sep_earthsong/
- http://science1.nasa.gov/science-news/science-at-nasa/2001/ast19jan_1/