Hayvan hipnozuyla ilgili laboratuvar çalışmaları 1970 ve 1980’li yıllarda oldukça yaygındı. Şimdilerde bu konu “tersinebilir hareketsizlik” olarak ifade ediliyor. Yani farklı türlerdeki duyusal dürtülerden meydana gelen bu tersinebilir hareketsizlik cevap verebilirliğin eksikliği ve pasifliğin karakterize edilmesi olarak tanımlanır.
Bir hayvana hâliyle gözlerimin içine bak diyemezsiniz. Peki, hayvanlar hipnoz edilebilir mi? Olursa, nasıl olur?
Araştırmacılar hayvan hipnozunu üretmenin kolay bir yöntemini buldular: Hayvanın hareketi durana dek onun arkasında veya yan tarafında sabit bir pozisyonda kalacak şekilde hayvanı sadece tutun. Hayvan transa benzer bir duruma geçecektir ve bu sırada diğer uyaranlara tepkisiz kalacak ve hatta ağrılara karşı biraz vurdumduymaz olacaktır.
Hipnotize edilen hayvanların tamamı ölü taklidi yapar gibi hipnoz olmazlar. New York Eyalet Üniversitesi’nde psikolog olan Gordon Gallup bunun için “Hayvan hipnozu bir çok şeyi çağrıştırıyor” diyor. Gallup 1960’larda tavuklar arasındaki bu davranış üzerinde çalışmaya başladı ama çalışmalarındaki bağlantılar çoğunlukla yüzeyseldi. Aslında, hipnoz ifadesi gözden düşmüş durumda; çoğu araştırmacı artık bu olguyu “tonik hareketsizlik” olarak tanımlıyor şimdi. Çünkü bu yapılan tam anlamıyla bir hipnoz değil. Hâlâ, bu katatonik durum doğada yaygın olarak görünüyor gibi ve bu durum sadece tavuklarda değil, tavşanlarda, köpek balıklarında, ördeklerde, timsahlarda ve Fiji yer altı kurbağalar gibi değişik hayvanlarda gözleniyor.
Aşağıdaki birkaç hayvan hipnozu ile ilgili videoyu izlediğinizde hipnozdan ziyade bir hareketsizliğin olduğunu ayırt edebilirsiniz.
Bir tavuğu hipnotize etmek, neredeyse işkence gibi. İnternette değişik tavuk hipnozu görüntülerini izlerseniz ifade etmek istediğimi daha iyi anlayacaksınız sanırım.
Bu da bir tavşanın,
Gökhan Atmaca, MSc. twitter.com/kuarkatmaca | facebook.com/anadoluca
Kaynak:
http://www.popsci.com/article/science/ask-anything-can-you-hypnotize-animal?src=SOC&dom=tw
Image: Rebecca Richardson/Getty Images