Nanomalzemeler ile ilgili riskler üzerine son on yılda çok sayıda proje başlatılmıştır ve hayata geçirilmiştir. Genelde, bu projeler insan sağlığına ve çevreye bir tehlike oluşturmaksızın nanomalzemelerin nasıl kullanılabileceği konusu ile ilgilidir. Ancak uzmanların eksikliği nano(eko)toksikoloji alanındaki gerekli olan çalışmaları engelliyor. Ayrıca, bu konudaki bilgimizde çok sayıda boşluk –bazıları oldukça büyük olan- vardır. Bunlara (çok sayıda boşluk) son zamanlarda yayınlanan iki raporun sonuçlarında Empa nanotoksikoloji alanında çalışan araştırmacı Harald Krugson önemli derecede yer vermiştir.
Günümüz pazarında güneş kreminden giysilerde kullanılan renk maddeleri aralığında nanoteknolojik üretim süreçlerine dayanan yüzlerce ürün satılabilir durumdadır. İlk günlerden bugüne kadar bu gelişmeler nanoürünlerin güvenlik yönlerini içine alan araştırmalarla birlikteydi. Harald Krug, nanogüvenlik alanındaki on yıllık bir araştırma sürecinden sonra şu sonuca (geçici) vardı: “Bugüne dek nanoürünlerin veya serbest nanoparçacıkların kullanımı ile birlikte var olan herhangi bir özel risk bilinmemektedir.” Fakat eğer sentetik nanoparçacıklar ile ilgili ciddi problemlerin olduğuna dair bir somut gösterge yoksa bile Hug böyle bir sonucun genelleştirilemeyeceğini söyledi. Yeni bir nanoürünü pazara sunmak isteyen şirketler o ürünün tüm yaşam döngüsünü dikkate almalıdır, bu yaşam döngüsünden kasıt o ürünün üretiminden kullanımına ve imha edilmesi ya da olası geri dönüşümüne kadar olan süreçtir.
Nano(eko)toksikoloji çalışanlar için pek çok çalışma
Nanoparçacıklar ile çevre ve diğer malzemeler arasındaki etkileşimleri daha iyi anlamaya ve onların insan hücresini nasıl etkileyebileceğini öğrenmeye yönelik çalışmalar toksikolojinin yeni kapsamlı bir alanı olarak adlandırılır. Bunlardan biri Harald Krug’u özellikle endişelendirmektedir. “Çünkü, Avrupa’da son yıllarda çok sayıdaki çevresel toksikoloji enstitüsü çevresel nanotoksikoloji alanında yeterince uzman olmadığı için kapatıldı.” Bu nedenle toksikoloji alanında bilimsel yayınlar takip edilmiyor, genellikle bilgi eksikliği olduğu için. “Ve sonuç olarak bu konuda bunlar büyük bir belirsizlik ve huzursuzluk oluşturan korku hikayeleridir.”
Nanomalzemelerin güvenli kullanımı
Alman Biyoteknoloji ve Kimya Mühendisliği Derneği (DECHEMA) ve Kimya Endüstrisi Derneği (VCI) tarafından son zamanlarda yayınlanan bir rapor nanogüvenlik konusu üzerine son yılda yapılan araştırma projeleri hakkında bir genel açıklamayı sunuyor. Araştırma projeleri altı İsviçre, kırk Alman, bir ABD ve 25 Avrupa Birliği projesini içerir. Bu projelerden biri olan Empa, St Gallen Cantonal Hastanesi ile birlikte nanoparçacıkların doğmamış bir bebeğin dolaşım sistemine girip girmemesi ve insan plasentası boyunca geçip geçmemesi konusunu araştırdılar. Empa’dan toksikolojistler insan plasentalarının (doğum sonrası hemen anneden bağışlanan) nanoparçacıklara iyi bir bariyer olup olmadığını değerlendirmek için araştırma yaptılar. Onların deneyleri 200-300 nm’den daha az çaplı nanoparçacıkların fetal kan dolaşımına geçtiğini gösterdi. Sorun, bu plasental dokuya tehlikeli midir veya doğmamışın çocuğun gelişimini etkilemesi mümkün müdür? Aynı zamanda, pozitif taraftan bakarsak, bu sonuçlar bebek hâlâ anne karnında iken bebeğin herhangi bir sağlık sıkıntısında onu tedavi etmeye yönelik bir araç olarak plasenta boyunca nanoaraçların iletimini hayal etmek mümkündür.
Avrupa Bilim Akademileri Danışma Konseyi (EASAC) tarafından son zamanlarda sunulan başka bir rapor, nanotoksikoloji alanındaki bizim bilgimizdeki boşluklara dikkat çekiyor ve bu raporda, nanomalzemelerin insan sağlığına veya çevreye riskleri olmaksızın doğrudan kullanılmasına yönelik ilerleyen yıllarda çok açık bir şekilde bu konuların araştırılmasının gerekliliği gösterildi. Krug bu rapor hakkında şunları söyledi, “Bu sonuçlara bakarsak, ben gelecekte gerçekten çevresel toksikoloji eğitimine daha fazla yatırım yapılacağına inanıyorum. Sonra böylece bu yeni teknolojilerin sürdürülebilir gelişimini garanti altına almış olabiliriz”.
Hazırlayan: Gökhan Atmaca | http://twitter.com/kuarkatmaca
Kuark Moleküler NanoBilim Araştırma Grubu
*Bu haber, Kuark Bilim Topluluğu Fizik Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında hazırlanmıştır.
Kaynak:
http://www.physorg.com/news/2011-11-ten-years-nano-materials.html