Boyut olarak küçük fakat uygulaması çok büyük olan nanoiğnelerin moleküler seviyedeki canlı hücrelerin biyolojik süreçlerini ve biyofizik özelliklerini öğrenmek için güçlü bir araç olduğu söyleniyor.
Illinois Üniversitesi’nde Mekanik Bilimi ve Mühendisliği’nde profesör Min-Feng Yu’nun baş yazar olduğu makalesi NanoLetters’da yayınlandı.
Makalede, Yu ve çalışma arkadaşları bir hücrenin çekirdek ve stoplazmasında özel florasan kuantum noktayı nasıl bulduklarını ve takip ettiklerini açıkladılar.
Bu kuantum noktalar canlı hücrelerin moleküler mekanik ve fiziksel özelliklerini öğrenmek için kullanılabilir. Bir nanoiğne oluşturmak için, araştırmacılar bir katı ile başlamak istiyor fakat esnek bir nanotüp olan bor-nitrid nanotüp ince bir altın tabaka ile kaplı olmasıyla kolay kullanılır. Moleküler yük moleküllerle “bağlayıcı” üzerinden altın yüzeye bağlanmaktadırlar.
Nanoiğne, bir hücrenin stoplazma ya da çekirdeğine yerleştirildiği zaman bağlayıcı moleküller ile bağlanmayı kırarak yükü serbest bırakır.
Nanoiğneler yaklaşık 50 nanometrelik bir çap ile canlı hücrelerinin içlerine erişiyor ve bu sırada hücre zarı içine en düşük zorlamayla girdiği makalede gösterildi. Dağıtım yöntemi izleyerek ve kaydedilerek kesinlikle kontrol edilebilir, eski araştırmalarda bu amaçlar başarılamamıştı.
Yu bu çalışmanın sonucuna ilişkin şunları söyledi: “Nanoiğneler, elektrokimyasal araştırmalar ve optik biosensörler olarak hücresel ortamlarda kullanılabilirler.”
Hazırlayan: Kenan Elibol | Kuark Moleküler NanoBilim Araştırma Grubu
Kaynak: http://www.physorg.com/news160142450.html