BBC televizyon dizisinin ünlü dedektifi Sherlock bir “zihin sarayı”na sahiptir. Yeni bir araştırmaya göre anıları saklarken ve hatırlamaya çalıştığımızdaki beyin aktivitemiz muhtemelen Sherlock Holmes’un beyin aktivitesi ile çok benzer.
Önceki araştırmalar, insanların bir olayı ilk kez algıladıklarında ve daha sonra hatırlamaları istenildiğinde aynı beyin bölgelerini harekete geçirildiklerini buldu. Fakat “Farklı insanlar aynı belleği aynı şekilde şifreler mi?” tartışmalı bir konuydu.
Böylece bilim adamları, cevaplar için Sherlock Holmes’a yöneldiler. Princeton Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde doktora sonrası araştırmacısı Dr. Janice Chen ve Stanford Üniversitesi Psikoloji Bölümü doktora öğrencisi olan Yuan Chang Leong’un aralarında olduğu bir araştırma grubu, 22 çalışma katılımcısını fonksiyonel bir manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) makinesi içine soktu. Beyindeki aktiviteyi ölçmek için beyindeki kan akışını izlediler. Bilim adamları daha sonra onları BBC’den Sherlock televizyon dizisine ait 48 dakikalık bir bölüm gösterdi. Daha sonra ise Chen, katılımcılardan kendisine olabildiğince bölüm hakkında bilgi vermesini istedi.
Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan makalenin baş yazarı olan Dr. Janice Chen araştırmayla ilgili olarak dikkat çeken ilk şeyin herkesin hafızasının tahmin edilenden daha iyi olduğunu söylüyor. Başlangıçta çoğu insanın 10 dakika kadar konuşması beklenirken, Sherlock’un giydiği şapka türü, evindeki renkler ve karakterler arasındaki ilişkileri de içeren konuşmaları ortalama olarak 20 dakikadan fazla sürmüştü.
Daha sonra araştırma grubu, algılama aşamasında tüm katılımcıların beyin aktivitelerini tek bir ortalama paternde (örüntüde) birleştirdi. Ardından bu ortalama paterni, bireysel katılımcıların geri çağırma evresindeki fMRI sonuçlarıyla karşılaştırıldı. Herkesin hafızayla ilgili beyin faaliyeti farklı ve bireyselleştirilmiş olursa, bu hatırlama kalıpları diziyi izlerken elde edilen katılımcı gruba ait toplam ortak beyin dokusu ile iyi eşleşmemelidir. Ancak araştırmacılar, her katılımcının geri çağırma beyin aktivitesinin algılama sırasında grup ortalamasıyla yakından eşleştiğini buldular. İnsanlar aynı olayları deneyimlediğinde beyinleri, anıları son derece benzer bir şekilde organize ediyor.
İnsanlar doğal olarak aynı temel sinirsel mimariyi paylaşıyor olsa da çoğu bilim insanına göre hafıza konusunda, büyük benzerliklerin hipokampüs, serebellum ve amigdala gibi beynin “alt sınıf” beyin bölgeleriyle sınırlı olduğunu düşünüyorlardı.
Araştırmayla ilgili olarak Janice Chen: “Anılarımızın benzersiz olduğunu düşünüyoruz, ancak milimetre ölçeğinde ölçtüğümüz bu beyin aktivite paternleri seviyesinde bile dünyayı nasıl gördüğümüz ve hatırladığımız arasında aramızda ortak noktalar var” diyor.
Alzheimer gibi bellekle ilgili nörodejeneratif hastalıklarla çalışan bu bilim insanları, görüşlerine “bu tekniğin hafıza kaybının erken uyarı işaretlerini tanımlamak için veya hafıza kaybında daha doğru görüntü temelli testler geliştirmek için kullanabilir” şeklinde bir ekleme yapıyorlar.
Dallas’taki Texas Üniversitesi’nde bilişsel bir sinirbilimci olan Michael Rugg, bulguların hatıralarımızın ortak bir organizasyon yapısını paylaştığına ikna ettiğini söyledi. Bunun, derin nöronal seviyede benzer şekillerde oluşan anılardan veya olayları geri çağırmak için benzer stratejiler kullanan insanlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırmak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini, ancak her iki durumda da hatırlarken beynimizin desenlerinin ne kadar benzediğinin “şaşırtıcı” olduğunu söylüyor.
Burak Kesayak
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Kuark Bilim Topluluğu Popüler Bilim Yayın Grubu
Endüstri 4.0
Referanslar:
http://www.sciencemag.org/news/2016/12/your-mind-works-more-sherlock-holmes-s-you-think
https://en.wikipedia.org/wiki/Functional_magnetic_resonance_imaging