İlk yerli mühendislik ve tasarımla inşa edilecek TÜRKSAT-6A uydusu TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü liderliğinde yapılacak. NTV’deki habere göre TÜRKSAT-6A uydusunun yapımında TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nün yanı sıra TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), Aselsan ve diğer yerli sanayi kuruluşlarının da katkıları olacak. Haberin geri kalan kısmı şöyle:
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ tarafından TÜRKSAT-6A’nın yapımı için açılan çağrıya TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü ve TAI teklif verdi.
Türkiye’nin ilk yerli haberleşme uydusunun yapımı TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü önderliğinde TAI ve Aselsan ile diğer yerli sanayi kuruluşlarının desteğiyle üretilecek.
Yaklaşık 250 milyon dolarlık uydunun maliyetinin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile TÜBİTAK tarafından karşılanması planlanıyor. Yerli mühendislik ve tasarımla yapılacak uydunun 2020’de uzaya fırlatılması hedefleniyor.
TÜBİTAK Uzay tarafından TÜRKSAT-6A tasarım ve geliştirme model çalışması yapıldıktan sonra uydu, daha önce geliştirilen uydu projelerinde görev yapan mühendislerin de katılımıyla Türk mühendis ve araştırmacılar tarafından yapımına başlanacak.
Yakıt dahil yaklaşık 3.5 ton ağırlığında olacak uydu, 42 derece doğu boylamındaki bir yörüngeye yerleştirilecek. TÜRKSAT-6A, Avrupa, Asya ve Türkiye kapsama alanlarına sahip olacak. Proje kapsamında uydu üzerinde kullanılacak birçok alt sisteme uzay tarihçesi kazandırılacak. Söz konusu alt sistemler, milli haberleşme uydularının alt yapısını oluşturacak.
Üzerinde 4 yedek toplam 20 aktarıcının (transponder) bulunacağı uydunun hizmet ömrü 15 yıl olacak.
2020’e kadar uydu filosu 7 ‘ye çıkmış olacak
Uydu Montaj ve Entegrasyon Merkezi (UMET) binasında üretilecek TÜRKSAT-6A uydusunun 2020 yılında, TÜRKSAT-5A uydusunun ise 2017 yılında uzaya fırlatılması öngörülüyor.
Türkiye, 2020 yılında en az 3’ü yerli, toplam 7 uydudan oluşan uydu filosu ile dünyanın büyük bir kısmını kapsama alanına katacak. Böylece dünya nüfusunun yüzde 91’inde Türk uyduları aracılığıyla erişim imkanına kavuşulacak.